Zennube Ezgi’nin Hamilelik Günlüğü: 22. Hafta

Merhaba sevgili Kadıköy Anneleri ve takipçileri.

Yaz geldi, hamilelerin canı serin serin gezmeler çekerken ortalık mangal yeri, sahiller duman altı… Yazıya başlamadan bu sıcakta yeşile, temiz havaya muhtaç kalan, yoğun trafik içinde işe gidip gelen hamilelere bir selam vermek istedim. Ben tatil fotoğraflarımı paylaşırken sizin çektiğiniz zorluk çok büyük, umarım eşiniz, aileniz, dostlarınız hep yanınızda olur, destek olur. Umarım işe güce rağmen hafta sonları çıkıp nefes alacak imkanlarınız olur. Sabır diliyorum, aklım hep sizde.

Sıkıcı günler

Bu haftanın yarısı süper bir tatille kız kıza eğlenerek geçti yarısı da aile meseleleriyle dolu ve sıkıcıydı. Sıkıntıları şööyle bir kenara atıp güzelliklerinden bahsedeyim, içimiz açılsın biraz. Haftanın ilk yarısında liseden ve üniversiteden arkadaşlarımızla toplandık, 5 kız bekarlığa veda tatiline Kaş’a gittik. Ne tekne turu kaldı çıkmadığımız ne Kaputaş Plajı’nın turkuaz sularında taklalar atmadık… Arkadaşımın bekarlığa vedası gerçekten benim için de tam bir yalnızlığa veda tatili oldu. Bebek gelmeden önceki son yaz için acayip güzel bir hediye oldu. (Doğumu kış mevsimine gelen arkadaşlarınıza baby shower yerine hafta sonu tatili düzenleyebilirsiniz henüz göbek 7 kilo olmadan =)
En son Ölüdeniz’de serinleyip koşarak uçağımıza yetiştik ve 4 günün sonunda yaklaşık 1000 fotoğraf ve saatler süren videolarla geri döndük. Tatile gitmeden önce yıllardır isteyip alamadığım aksiyon kamerasını aldım. Allaaah, daldık sulara, neler çektik neler. Kahvaltıdan başladık kafamızda kamera aparatıyla çekim yapmalara. Sanırsın belgesel çekiyoruz =) Henüz oturup derleme şansım da olmadı ama zamanla çıkan cevherleri Instagram’a yükleyeceğim. @zennubehanim adı ile hesabımdan takip edebilirsiniz.
ka15072016Canım arkadaşımız, gelin adayımız Serenay biz nedimelere öyle güzel hediyeler hazırlamış, Ceren bize öyle havalı şapkalar hazırlatmış, İpek öyle güzel tişörtler yaptırmış ki, Kaş’ta adeta altın kızlar gibiydik. Şapkalarımızla arz-ı endam ederken etraftan çok güzel iltifatlar aldık, birkaç hödük amca dışında hep sevgiyle karşılandık =) Bu yazının fotoğrafı da şapkalarımız ve bizi anlatan bu güzel gün batımı olsun. Sevgili gelin adayımız Seranay’cığıma müstakbel eşi Ekin’ciğimiz ile pür neşe günler dilerim!

Haftaya devam…

Sevgili okuyucu, şimdi biz ailece Arnavutuz, dedem Selanik’ten göçmüş babaannemin tarafı Priştine’den. Ben evde babaannemle yengemin Arnavutça dedikoduları ile büyüdüm =) Hal böyle olunca hep içimde kalmıştı gidip memleketi görmek.
Yıllarca zaman kaybettik, hep gideriz dedik gidemedik. En sonunda geçen yıl babaanneme pasaport çıkartıp bir adım yaklaşmıştık hedefe. Sonra araya kış girdi, bahar geldi derken bizim cücük Ela kendini gösterdi…
Baktım ertelemekle olacak gibi değil, babaannemi de 10 gün süren kararsızlığının sonunda ikna ettim, bayramdan sonra hiç görmediğimiz kuzenlerle tanışmaya Kosova’ya gidiyoruz! 
ka15072016 (1)
(Bu da benim hamilelikte iki yudum aldığım beyaz köpüklü şarap pozum. Kızmayın analar, vallahi iki yudum aldım. Soldan sağa: Zennuş, Serenay)

Ben, babaannem ve bir akrabamız kol kola girip yollara düşeceğiz bakalım neler olacak. O kadar ilginç ki halimiz. Ben İngilizce ve Fransızca biliyorum ama orada pek geçer akçe değil sanırım bu diller. Aramızda sadece babaannem Arnavutça biliyor, zaten bizim oradaki akrabalar da Türkçe bilmiyor. Oradaki ailede İngilizce bilen, benimle yazışabilen bir kişi var o da Çek Cumhuriyeti’nde görevliymiş yanımızda olamayacak. Bakalım babaannemin 100 yıl eskide kalmış göçmen Arnavutçası ve benim Fono kitapçığımla neler başaracağız bizim köyde =).

Babaannem benim hamile oluşumdan tedirgin, beni kollamanın peşinde. Ben babaannemin tansiyonu çıkmadan gider dönersek şanslıyız diye düşünüp ilaç stoğu yapmanın peşinde…
5 gün boyunca bakalım neler neler gelecek başımıza, hep beraber göreceğiz. Bakalım önümüzdeki haftalarda ne havadislerle döneceğim buraya.
 
Hamilelere ve lohusalara not: Eşiniz, aileniz ve sevdiğiniz can arkadaşlarınızdan başka kimsenin sevgisine ihtiyacınız yok. Sıkı sıkı tutabileceğiniz bir el varsa, hayat düşe kalka da olsa devam ediyor. Dış kapının dış mandalları için can sıkmaya değmez. Ben sıktım, boşuna stresle geçti bir haftam. Siz yapmayın. Herkesi o en hassas çemberimizden uzak tutmanın yolunu bulmak gerek sanırım. Öğrenmeye devam… Sevgiyle kalın efendim. <3
Zennube Ezgi Kaya Ünveren
Zennube Ezgi Kaya Ünverenhttp://kafasikarisikbiranne.com
1989 doğumlu, çocukluğu Kadıköy’de geçmiş, hala da aklı orada olan bir İstanbul insanı. Fransız Dili ve Edebiyatı Mezunu, dijital pazarlamacı, sivil toplum & sosyal projelerle haşır neşir bir anne adayı. Şimdilik kızı Ela’ya hamile ve zamanının çoğunu çeviri yaparak geçiriyor.

Kaçırmayın!

Benzer Yazılar