30. haftama çok güzel bir sürprizle başladım. Bundan tam 2,5 sene önce, oğlumun Iraz’ın Çocuk Atölyesi’ndeki oyun grubuna başlaması sayesinde 11 tane gönlü güzel kadınla kesişti yollarımız. Bu geçen zaman içinde yaşadıklarımız bizi gittikçe birbirimize daha çok bağladı. Kendi aramızda “Terapi Grubu” olarak adlandırdığımız grubumuz gerçekten de her zaman sıkıntılarımızın azalmasına, mutluluklarımızın çoğalmasına katkıda bulundu. Bu gruptaki 2 kadın aynı anda hamile olunca da, grubun geri kalanı bunu kutlamak için bir organizasyon yapmaya karar vermiş. Pazar sabahı Kalamış Parkı’nda çoluk çocuk toplandık ve Kıvılcım ile benim bebeklerimizin aramıza katılacak olmasını kutladık. Her şeyi o kadar güzel planlamışlardı ki bize sadece gün boyu güzel havanın, harika yiyeceklerin ve de güzel dost sohbetinin keyfini çıkarmak kaldı.
Hamile olduğumu idrak etme noktasına geldiğim son 2 haftada artık her şeyi daha yavaşlatmaya başladım. Toplantılarımı olabildiğince azalttım. Artık daha az koşturuyorum, daha fazla evde vakit geçiriyorum. Hatta evde olduğum günler öğle uykusu bile uyumaya başladım. Artık geceleri uykum bölündüğü ve hatta bazı sabahlar çok erken kalkıp bir daha uyku tutmadığı için bu öğle uykuları ilaç gibi geliyor. Havalar da çok güzel gittiği için dışarıda bol bol yürüyorum. İşlerden kalan vaktimde parklara gidip kitap okuyorum. Haftalardır yoğunluktan bir türlü başlama fırsatı bulamadığım Gülnihal Hanım’ın Doğal Doğum kitabına da sonunda başlayabildim. Okuduğum her sayfada içimi onun sesine de yerleşmiş olan huzur kaplıyor.
Aras’a hamileliğimde 17. haftada başladığım hamile yogasına da sonunda başladım. Aslında bu süre zarfında bırakmaya kıyamadığım Kundalini yogayla devam etmiştim. Arada hastalandığım dönemde birkaç hafta devam edemeyince bir süreliğine kundaliniye veda edip hamile yogasına başladım. İlk hamileliğimde başka bir merkezde hamile yogası hocası olan Ayca ile artık kendi sahibi olduğu Annezen’de hamile yogası yapıyoruz . Ders boyunca ilk hamileliğimdeki duygularım canlandı hep. Ama bir yandan da şunu fark ettim ki bu sefer içimde yaşadığım duygu belki tecrübenin, belki de zaten içinde yaşadığım anneliğin etkisiyle çok daha yoğun. Sanki içime çektiğim her nefeste, yaptığım her harekette bebeğimle büyük bir uyum içindeyiz.
Bütün bu duygu yoğunluklarının arasında haftalardır ötelediğim, evdeki odaların organizasyonu işine de el atmaya karar verdim. Düşündük taşındık, Aras’a da danıştık ve sonunda Aras’a yeni oda yapmaya ve onun odasını olduğu gibi bırakıp, yine bebek odası yapmaya karar verdik. Tabi buradaki en büyük iş Aras’ın odası olacak olan odadaki kütüphane ve dolabın diğer odaya taşınmasıydı. 2 gün süren yoğun çalışmalar sonucunda o küçücük odadan tam 12 torba çöp çıkararak ve her şeyi temizleyerek odayı kullanıma hazır hale getirdik. Üzerimden o kadar büyük bir yük kalktığını hissettim ki, bundan sonrası artık çocuk oyuncağıydı. Zaten geçen yıllardaki tecrübem gösterdi ki çocuk odası takımı almak, onların o küçük dünyalarına kocaman eşyalar sokmak çok gereksizmiş. Onun için Aras’a da onun istediği gibi ve onun rahatlıkla erişip kullanabileceği bir giysi ve oyuncak dolabı ve masa alacağız. İlk defa çocuk sahibi olacak herkese de hep abartmamalarını tavsiye ediyorum artık. Binlerce TL bayıldığımız devasa bebek odaları ne kadar da gereksizmiş. Bebeğin rahatça hareket edebileceği bir yer yatağı, oyuncaklarına ve kitaplarına rahatça ulaşabileceği bir oyuncak dolabı ve kendisi giyinmeye başladığında kendi kendine ulaşabileceği basit bir kıyafet dolabı aslında her şeyi çözüyor. Ve bunların hepsini de IKEA veya yapı malzemesi satan her yerden kolaylıkla alabiliyorsunuz. Bunlar dışında kalan her şey aslında kendimizi tatmin etmek için. Çocuğun ihtiyacı ile hiç ama hiç alakası yok.
Haftamın sonuna gelirken göbeğim artık iyice belli olmaya başladı. Artık dışarıda, toplu taşımada pek bir ayrıcalıklıyım 🙂 Ne yalan söyleyeyim hoşuma da gitmeye başladı bu durum. Hatta bu hamileliğimden pek bir şey anlamadım, acaba bir daha mı hamile kalsam diye düşünmeye bile başladım. Doğumdan sonra bu düşüncelerim herhalde geçer diye tahmin ediyorum.
[author title=”Mine Dedekoca” image=”https://kadikoyanneleri.com/wp-content/uploads/2015/08/ka_minededekoca_foto.jpg”]Aras’ın annesi. Doğma büyüme Kadıköylü ve bir Kadıköy aşığı. 2011 yılında Aras’ın doğması ile birlikte kurumsal hayata veda edip kendi işini kurarak evden çalışmaya başladı. Halen kurucusu olduğu elektronik davetiye sitesi Davetpostasi.com‘u yönetiyor ve aynı zamanda Stage-co ekibi ile birlikte girişimcileri destekleyen etkinlikler ve eğitimler düzenliyor.[/author]