Pera ve Poyraz ile Birlikte…

[dropcap]M[/dropcap]erhaba sevgili Kadıköy Annelleri! Uzun zaman oldu ilk yazımdan sonra. Şimdi Pera ve Poyraz’ın benimle başlayan hikayesiyle tekrar birlikteyiz. Daha önce kaleme aldığım bu hikayeye şöyle başlamışım:

“Mucizelere inanır mısınız bilmem ama hıdrellez dileğine bile biri kız biri erkek ikiz bebek çizen birinden başka bir şey beklemeyin”

Evet 2012 de böyle bir dilek dilemişim, çizmişim, gömmüşüm bir de çıkarıp saklamışım…

İlk düşükten sonra 3 ayı sadece spor yaparak ve aldığım kiloları vermeye çalışarak geçirdim. Beslenme kısmı çok önemliydi, çok dikkat ettim. Ve bizim için çok önemli günlerin art arda sıralandığı Eylül ayına girdik. Doğum günleri, evlilik yıl dönümü derken 25 eylülde aldık güzel haberi. Evet hamileydim tekrar, ama bu sefer hemen ortalığı ayağa kaldırmadan önce doktora gidelim, keseyi görelim, içimiz rahat etsin dedik. Bu arada doktorumu da değiştirdim.İlk doktorumun düşük sırasındaki tutumu yüzünden rahat bir hamilelik geçiremeyecektim. Ve 5 haftalıkken kese göründü. 2 hafta sonra tekrar görüşmek üzere vedalaştık minik keseyle…

[foogallery id=”6517″]

Bu doktor kontrolleri pek bir heyecanlı olur. 2 hafta geçmek bilmedi. Sonunda gün geldiğinde bizi yeni bir mucize bekliyordu. Doktorum ultrasonu karnıma koyar koymaz hepimiz şok içinde ekrana bakıyorduk. Minik kese büyümüştü ve yanında başka bir kese daha vardı. Nasıl yani?? Hayır ben inanamıyordum, doktorum da inanamıyordu.Daha ayrıntılı bakınca keselerden birinin içinde kalk atışı vardı,diğeri boştu. Ve bu birçok anlama gelebiliyordu; mesela bir hafta sonra diğer kesede de kalp atışı başlayabilirdi ve ikiz oldukları tescillenebilirdi. Ya da boş olan kese ‘kaybolan ikiz sendromu’ denen bir olay yüzünden kendiliğinden kaybolabilirdi. Üff bir hafta nasıl geçecekti. Bu arada çıldırma garantili mide bulantılarım da başlamıştı. İşte de çok fazla zorlanmaya başlamıştım.

Ve nihayet 1 hafta sonra kalbimiz güm güm gittik doktora. Sonradan oluşan minik kesede de kalp atışı başlamıştı. Merhaba minik mucizeler, hayatımıza hoş geldiniz. Gelişimlerine göre ilk oluşan kesenin Pera, sonradan oluşan kesenin Poyraz olduğunu biliyoruz. Tabi Poyraz tam bir erkek gelişimi göstererek Pera’yı her türlü geçti. Bir de hamileliğin yarısında çoğunu kendi oluşturdukları bir ranzanın üst katında geçirdi. Keyfine düşkün olacağı o zamanlardan belliydi.

Sonrası aslında herkesin yaşayabileceği hamilelik sorunları. Mide bulantıları bHcg seviyemin pik yapmasıyla doruğa ulaştı. Doktorum psikolojik olduğunu söylese de bunu hiçbir erkeğin anlayabileceğini sanmıyorum. 4 ay yemek yemeden sadece patatesli yumurta ve domates peynir ekmekle yaşadım. Hatta bir gece kusmaktan boğazım yırtıldı, yutkunamadığımdan acilde sabahladık. Ertesi gün işe gidemediğim için patronum beni işten çıkardı. O zaman çok öfkelenmiştim kendisine ama sonra çok dua ettim; çünkü benim 37 haftayı o göbekle çalışarak geçirmem çok zor bir ihtimaldi…

[divider]

[clickToTweet tweet=”Annelik Hikayeleri’nde Bu Hafta: İkizler Pera ve Poyraz ile Birlikte…” quote=”Bu yazıyı ikiz bekleyen sevdiklerinizle de paylaşın!” theme=”style3″]

[divider]

İkiz hamileliği gerçekten çok zor bir süreç. İkinci 3 aylık zaman harika ötesi geçti… Ama etrafınızdaki hamileler bütün hazırlıklarını tamamlarken siz hiçbir şey yapmıyorsunuz. Her an her şey olma ihtimali var çünkü. Biranda erken doğum olabilir, kuvöze girmeleri gerekebilir, bebeklerden birini hatta ikisini bile kaybedebilirsiniz. Bütün olasılıkları düşünmek zorunda olduğumdan güzel ama bir o kadar da zorlu bir 37 hafta geçirdim. Buna rağmen geçirdiğim en harika zamanlardan diyebilirim hatta çok özlediğimi bile söyleyebilirim.

34. haftada nst’dee 5 dakikada bir sancımın olduğunu öğrendik. Tabi ben hiçbir şey hissetmiyordum. Ama doğmaları için henüz erkendi. Hemen erken doğum riskine karşı bebeklerin akciğerlerinin gelişmesi için iğne yapıldı. O iğne beni öyle bir şişirdi ki halamızın düğünü vardı ve ben düğün fotoğraflarına bakınca hala hayret ediyorum. Yüzüm gözüm şişten tanınmayacak halde. Tabi hazırlıkları hızlandırmak durumunda kaldık. Hastane çıkışlarına prematüre boylar eklendi. Çantam tam takır hazırlandı. Bu süreçte ailedeki herkes en az bizim kadar heyecanlıydı ve böyle zamanlarda büyük aile olmanın şansını daha iyi anlıyorsunuz. 34’ten sonra çok şükür 35 ve 36’yı da gördük. Ve 37’ye girdiğimiz gün Pera ve Poyraz’a kavuştuk. Onu da bir sonraki yazımda anlatıp sonra size çok güzel bir hijyen serisi hazırlayacağım Sevgili Kadıköy Anneleri.

Hepinize sevgiler…

[divider]

[author title=”Emine Sarıoğlu” image=”https://kadikoyanneleri.com/wp-content/uploads/2017/05/ka-eminesarioglu.jpg”]Pera ve Poyraz’ın çılgın annesi. Uludağ Üniversitesi Biyoloji bölümü ve Sağlık Kurumları İşletmeciliği mezunu. Şu anda hamilelik sırasında katıldığı bir kursla İSG Uzmanı olarak meslek hayatına devam ediyor. Aynı zamanda MEB‘e bağlı hijyen eğitim yetkilisi. Tam bir Başak burcu. Sanatın her dalından biraz koparmış harmanlamış 31 yıllık yaşantısına sığdırmış. Polimer kil ve fotoğraf en büyük hobileri. 13 Mayıs 2015 den beri hayatına bomba gibi düşen ikizlerini tek başına büyütüyor ve deneyimlerini @biyologbiranne instagram sayfasında paylaşıyor.[/author]
[divider]
  • Kadıköy Anneleri’ne abone olarak, tüm yazılarımızı yayınlandığı an bildirim şeklinde alabilir ve böylece anında haberdar olabilirsiniz. Bunun için, web sitemize girdiğinizde karşınıza çıkan ufak bildirim onayı penceresinde yer alan “İzin Ver” kutucuğunu işaretlemeniz yeterli.
Aslı Altınok Erdal
Aslı Altınok Erdalhttps://kadikoyanneleri.com
1982 Çan/Çanakkale doğumlu Aslı, 2004 yılında Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun oldu. 2004-2006 yılları arasında Chicago, ABD’da Au Pair olarak çalışırken College of Dupage’te İşletme ve Uluslararası İlişkiler dersleri aldı. 2007 yılından bu yana çalıştığı Uluslararası Fuarcılık sektörü PR&Marketing ve Proje Müdürlüğü görevi ile Uzak Doğu’dan Kuzey Afrika’ya, Orta Doğu’dan Slav Bölgesine, Avrupa’dan Körfez Bölgesine 20’den fazla ülke, 40’tan fazla dünya şehrine seyahat etti. Temmuz 2012’de 3 yıllık hayat arkadaşı Koray’la evlendi. 13 Ocak 2014’te oğlu Rüzgar’ın hayatına girmesiyle birlikte, ikamet ettiği Kadıköy’de, kendisi gibi hayattan zevk almayı bilen annelerin bir araya gelip deneyimlerini paylaştığı Kadıköy Anneleri'ni kurdu. 1 Haziran 2014‘ten bu yana sosyal medya hesapları aracılığıyla geniş bir kitleye ulaşan ve 13. Altın Örümcek Web Ödülleri’nde Eğitim kategorisinde Halkın Favorisi seçilen Kadıköy Anneleri'nde, onlarca annenin katkıda bulunduğu yazılarına yer vermekte. Oğlu 7 aylık olduğunda tam zamanlı çalışma hayatına geri döndü. Halen fuarcılık, Kadıköy Anneleri, sosyal ve aile hayatı dörtgeninde var olma telaşını sürdüyor.

Kaçırmayın!

Benzer Yazılar