İlham Veren Babalar: @babalardaanlar

İlham veren babalar; “BABALAR DA ANLAR”

Hayatın farklı pencerelerinden seslenmek istediğim köşemden, “İlham Veren Babalar” yazı dizisi ile merhaba:) Usta edebiyatçı Edip Cansever demiş ya; “Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk, hiç bir yere gitmiyor” İşte; hepimiz aynı gökyüzü altındayız… Büyüdük ve çocukluğumuzu sandığımıza sakladık… Kimimiz anne-baba olduk… Yine aynı oyunda beraberiz. Yani anne ve babalar, oyun arkadaşlığına devam ediyor.

Uzmanların her zaman söylediği ve araştırmaların gösterdiği gibi, çocuk bakımında aktif rol alan baba ile, çocuğun özgüveni gelişiyor. Ayrıca anne kadar, baba da önemli bir bağlanma figürü. O halde ne diyoruz; “Haydi babalar sahaya!”.

Sayıları giderek artan ve “ilk iş babalık” bilinci ile sahalarda varlık gösteren babalar, mutlu toplum için umut veriyor. Bu düşünceden hareketle sosyal medyadan tanıdığım ve ilham verici olduğuna inandığım bazı babaları, burada sizlerle buluşturmak istiyorum. İşte ilk ilham veren baba; Ayhan Yalçınkaya. Sosyal medyada @babalardaanlar hesabıyla tanınıyor. https://dunyanotlari.wordpress.com/ adresinde blogu ve geçtiğimiz şubat ayında çıkan “Babalar Da Anlar” adında bir kitabı var.

Kendisini Türkiye’li bir baba olarak tanımlayan Ayhan Yalçınkaya; yarı kızılderili yarı Portekiz asıllı eşi ve Turquinho lakaplı oğlu Ian Berk ile Brezilya’da yaşıyor. Çocukluğundan beri çok okuyan, düşünen ve hayatı sorgulayan kişiliği erken yaşta radikal bir karar alarak, hayallerinin peşinde koşmasını sağlamış. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ni, ikinci yılında bırakarak dünyayı gezme hayalinin peşinde 12 yıl boyunca Brezilya, Yeni Zelanda, ABD, Kanada ve Meksika’da yaşamış. Çocukken anlattığı hayallerini dinleyen büyüklerin, ciddiye almayıp “yaparsın tabii” dememeleri şaşırtıp üzse de, ona yetişkin dünyasında inanan ve destek olan tek bir insan olmuş; “Babası”.

“Biz babamızla semt semt gezen çocuklardık, her şey onunla beraberken eğlenceliydi” diyerek anlatıyor çocukluğunu… Fakat, kaptan olduğu için yılın çoğu zamanını büyük bir özlemle babasından ayrı geçiren Ayhan, babasını erken yaşta Alzheimer’dan kaybedince derin bir boşluk hissetmiş. “Babamın benimle ve yaptıklarımla ilgili neler düşünüp hissettiğini çok merak ediyorum, öğrenecek zamanım olmadı ne yazık ki…” diyerek anlatıyor o boşluğu.

[foogallery id=”8653″]

Baba olduktan sonra babasını daha fazla düşünmeye başlayınca kendi oğlu bu eksikliği yaşamasın diye yazmaya karar vermiş. Hamilelik sürecinden başlayarak tüm bilgeliğiyle, oğlunun gelişimini ve baba-oğul ilişkilerini kaleme almış. “Görüyorum… Nasıl bütün anılarımın beni bir baba yaptığını… Benim babalığımın ise oğlumun anılarını yarattığını…”. Geçmiş blog yazılarından birindeki bu sözleri çok etkileyici… Öyle ya çocukluk anılarımız, gelecekteki kişiliğimizin yapı taşları. Bir baba olarak bunun bilincinde olup, sağlam temellere dayanan bir gelecek inşa etmek istiyor Ayhan. Bir anlamda onun babalığı, pratikte doğal ebeveynlik yaklaşımını da gösteriyor bize.

Sadece oğluyla kurduğu bağ deği, eşinin hamilelik ve doğumla beraber yaşadığı süreci anlama çabası ve destekleyici yaklaşımı da kitaptaki şu sözleriyle babalara örnek olmalı fikrimce: “Benim çalıştığım zamanlarda bütün yük eşime kalıyor ve bu beni çok üzüyordu. Eşimin nefes alıp, dinlenebildiği yeni düzende ben de kendimi daha iyi hissediyordum “. Genelde yeni doğum yapan kadınların en büyük mutsuzluğu, eşlerinden bu anlayışı görememeleri değil mi?

Ebeveyn olmanın, güzellikleri ile birlikte bazı zorlukları da beraberinde getirdiği bir gerçek. Çocuk yaptıktan sonra her ilişkide yaşanabilecek problemleri, kendi eşiyle yaşadıklarından yola çıkarak cesurca anlatan Ayhan Yalçınkaya, okurları “yalnız değiliz” duygusuyla rahatlatıyor. Sevgi ile çıkılan yolculukta, işlerin yoluna girdiğini ve çocuktan sonra ilişkilerin yine güçlendiğini göstermesi de umut verici. Sosyal medyada paylaştığı; insanı içsel yolculuğa çıkaran, aşka inancımızı tazeleyen ve babaların da çocuklarına sevgi ile bakabileceğini gösteren yazılarını kitap olarak okumaksa büyük keyif.

Hayy Kitap’tan geçtiğimiz Şubat ayında “BABALAR DA ANLAR” adıyla çıkan kitabı ne yazık ki pandemi dönemine denk geldi. Bu yüzden tanıtım ve dağıtım aksaklığı yaşanabilir. Ancak benim gibi kitaba sevdalı okurlar ve kendini geliştirmek isteyen ebeveynler, biraz çaba ile bu naif kitaba ulaşabilerler. İnternetten veya siparişle getirtebileceğiniz kitabevlerinden alabilirsiniz.

Şimdiden Kadıköy Anneleri’ne müjdemi de vermek isterim. Hayat gerçek anlamda normale dönüp, Ayhan Yalçınkaya Türkiye ziyareti yaptığında babalı-anneli ve çocuklu bir buluşmada beraber olacağız. O zaman kitaba imzalarımızı alıp, tam zamanlı babalığı ile ilgili merak ettiklerimizi sorabileceğiz. O günü beklemeden sosyal medyada ve kitabında yer alan yazılarından tanımaya devam edelim bu sevgi dolu, ince ruhlu babayı.

Ayhan’ın bir filozof gibi hayatı sorgulayan, bir şair gibi doğanın bütünlüğü içindeki güzellikleri kelimelere döken ve her daim çocuğuna olan sevgisini ifade ediş şekliyle, okurun kalbine işleyen yazıları var. Sosyal medyada @babalardaanlar hesabından ve https://dunyanotlari.wordpress.com/ blogundan Ayhan Yalçınkaya’yı takibe alıp, yazılarını okuyabilirsiniz.

Çocuklarına sevgisini ve ilgisini eksik etmeyen babaların çoğalması umuduyla.

Sevgiler,
Esin İrlan
@40yildabiranneolmak

Esin İrlan
Esin İrlanhttps://kadikoyanneleri.com/category/40-yilda-bir-anne-olmak/
Duru'nun annesi Esin :) Halkla İlişkiler eğitimi ve kurumsal hayattaki iş deneyiminden sonra; içindeki yaratıcılık ve üretme isteğiyle takı tasarımında uzun soluklu bir yola çıktı. Ne istediğini ve ne istemediğini erken yaşlarda keşfederek, hayatının aşkıyla yirmi iki yaşında evlendi. On beş yıldır eşiyle beraber Beşiktaş'ta kendi takı mağazasını işletiyor. Tasarımlarını takı sevdalıları ile buluştururken, takı yapımını öğrenmek isteyenlere özel ders veriyor. Onsekiz yıl anne olmama hakkını kullanarak, kırk yaşında anne oldu. "Kaç yaşında anne olursak olalım, kırk yılda bir anne oluyoruz; keyfini çıkaralım bu yolculuğun" mottosuyla @40yildabiranneolmak sayfasını açtı. Kültür-sanat ağırlıklı etkinlikler; kendi kızı ile deneyimlerinden yola çıkarak çocuklara ve ebeveynlere faydalı olacak paylaşımlarla, hayata farklı pencereler açmak istiyor. Kitaplara olan sevgisi kızından sonra çocuk edebiyatı ile taçlanınca, okuyup sevdikleri kitapların bazılarını #duruirlankitaplığı hashtagiyle minik okurlarla paylaşıyor.

Kaçırmayın!

Benzer Yazılar