Sevgili Kadıköy Anneleri merhaba,
Dün İdacığımın ilk doğum günüydü. Zaman ne kadar çabuk geçiyor öyle değil mi? Geçen yıl bu zamanlar nasıl şaşkın ve kaygılıydım. Kucağımda mini minnacık bir oğlan vardı, emzirmeye çalışıyordum onu. Hayatın, hayatımın eskisi gibi olmayacağını biliyordum ama bu kadar zor ve bir bu kadar güzel olacağını bilmiyordum. Yıllarca ertelemiştim anne olmayı bugün içinmiş meğer. Korkmuştum belki de. Bizim dışımızda kontrolümüzün dışında bir dünya var çünkü. Acı dolu bir dünya. Git gide sertleşen bir dünya. Artık her şeyin alınıp satıldığı bir dünya. Farklılıkların yok sayıldığı bir dünya. Çok mu karamsar bir tablo çizdim böylesi güzel bir bahar gününde. Amacım can sıkmak değil elbet sadece umuda ve çabaya daha çok ihtiyacımız olduğunu söylüyorum. Dünyada ve ülkemizde kutuplaşmalar arttı. Biz ve onlar diye konuşulur oldu. Farklılıklar zenginlik değil kusur bulundu. Ayrımcılık, ötekileştirme hayatın her alanında bölüyor bizi. Çocuklarımıza nasıl anlatacağız bu dünyayı, nasıl açıklayacağız her köşe başındaki Suriyeli çocukları? Nasıl kazanacaklar dil, ırk, din, cinsiyet, para olmaksızın önce insan olmayı? Ne zor değil mi, belki de çok basittir. İşte size bunu anlatabilmek için güzel bir kitap öneriyorum.
Kitabın Adı: Akkuzu Karakuzu
Kitabın Yazarı: Stefano Bordiglioni
Kitabı Resimleyen: Barbara Nascimbeni
Kitabı Çeviren: Tülin Sadıkoğlu
Yayın Evi: Can Çocuk
Yayın Yılı: Ekim 2012, 1. Basım
Farklılıklara karşı hoşgörüyü anlatan iletisiyle, özgün ve sevimli resimleriyle, akıcı diliyle çocukların dünyasına girebilecek, çocukla arkadaş olabilecek özelikte olan Akkuzu Karakuzu adlı bu kitabın konusu kısaca şöyle; yaşadığı sürüye benzemeyen, onlar gibi beyaz renkte olmayan Akkuzu (adının aksine siyah renktedir.) arkadaşları tarafından dışlanır. Oyunlara alınmayan Akkuzu, yaşadığı bu sorun karşısında kaderine razı olmaz ve kendine arkadaş bulmak için sürüden ayrılır. İlk merak düğümü de burada atılır. Akkuzu ile birlikte sorunu çözmek için çaba harcayarak kahramanın yaşadığı çatışmada yaşamına dair deneyimler kazanırız. Akkuzu bir müddet sonra kendisiyle aynı durumu yaşayan Karakuzu ile karşılaşır. Karakuzu da adının aksine beyazdır. Akkuzu ve Karakuzu arkadaş olurlar ve birlikte kendilerine yeni bir sürü ararlar. Böylelikle başka bir merak düğümü atılmış olur. Kuzuların yorulduklarında kaldıkları ayıgillerin evinde yaşadıkları olaylar, bize paylaşma ve yardımlaşma duygularını duyumsatır. Kitap seslendiği çocukların düş dünyasını renklendiren ilginç bir son ile biter; Akkuzu ve Karakuzu her biri birbirinden farklı renklerde olan kuzuların olduğu bir sürü ile karşılaşır. Bu sürüdeki kuzular için önemli olan dış görünüş değil davranışlardır. Arkadaşların birbirine verdiği değerdir. Kitap, kuzuların neşeyle oynamasıyla son bulur.
Çocuğun gerçek hayatta yaşayabileceği ya da gözlemleyebileceği bir gerçeği fantastik bir kurguyla ve kişileştirdiği hayvanlarla sunan bu kitap, çocuk adına karar vermeden onu bu konuda düşünmek için harekete geçirebilecek özellikte. Bağımız bir birey olmasına olanak verecek bu durum kitapla çocuk arasında bağ kurulmasını sağlayacaktır.
Herkesin tercihlerine göre özgürce yaşadığı, farklılıkların hoşgörü ile karşılandığı daha yaşanası, rengârenk bir dünya dileğimle,
[author title=”Hafize Güner” image=”https://kadikoyanneleri.com/wp-content/uploads/2015/01/ka_ozum_foto.jpg”]İda’nın annesi, çocuk gelişimi ve eğitimi öğretmeni, yaratıcı drama uzmanı/öğretmeni, çocuk yogası eğitmeni, drama/tiyatro ve çocuk kitapları yazarı. Şimdilerde Terakki Vakfı Okulları’nda çalışıyor. Moda’da yaşıyor. Dört kedisi, sokak köpekleri, Tilki Toni kitapları ve biricik eşiyle huzurlu ve mutlu.[/author]
