Geçen haftanın krizi, ”mavi nedime kıyafeti” bu hafta çözüldü =)
Elbise konusunda çareyi Pendik’te bulduk. Hem kumaşı dandik olmayan, hem de mavi rengi gerçekten güzelce gösteren ve diğerlerinden çok daha uygun olan bir elbiseyle günü kapattık. Buradan sevgili arkadaşım Şura’ya, Ceren’e ve annesi Nagiş’e teşekkürlerimi iletiyorum =). Hızlı bir operasyonla birkaç saat içinde çözdük bu işi.
Hamilelik dünyasında bu hafta: Normalde 28’de yapılması gereken gebelik diyabeti için şeker yüklemesi testim bu haftanın başına kaldı, olsun. Eşimin ve benim kafamızda bin türlü soru vardı, yaptırsak mı yaptırmasak mı, nedir, ne değildir derken öğrendik ki 50 gr. şeker, aç karnına yenen 2 dilim baklava kadarmış. Yani hiç yeme ihtimalimiz olmayacak kadar yüksek ve zararlı bir durumu yok, hele ki bunu her gün yapmadığımız düşünülürse. Anladığım kadarıyla Karatay ablamız, ”Efendi ol, zaten sağlıklı beslen, ne şekerin çıksın ne yüklemeye gerek kalsın” diyor ama biz daha hiiiç bir şey yokken ortada, şekerimiz varmış gibi sağlıklı bir diyet uygulamıyoruz. O yüzden ben ve benim gibilere müstahak.
Neyse efendim, 50 gr. yükleme ile boyumun ölçüsünü aldım. Zavallı vücudum aç karnına aldığı 50 gr. şekeri kanda bir türlü düşüremedi. Açken 90’ın altında olması gereken şekerim 83’tü ne hoş. Ama şekerli karışımı içtikten bir saat sonra ölçülen tokluk şekerim, 140’in altında olması gerekirken 163’tü. Çanlar benim için çaldı. 1 hafta ”yediklerime dikkat edip” tekrar bakılmasına karar verildi.
En sevdiğim şey olan meyveyi kestim, beyaz ekmek yerine, aylardır doktorumun tembihlediği İstanbul Halk Ekmek’in organik ekmeğine geçiş yaptım. Aslında baştan beri doktorumun söylediği ama kendi düzenimi bozmamak için, biraz da zayıf ve fit olmaktan aldığım cesaretle, ihmal ettiğim şeyleri uyguladım. Aferin bana. Cahil gibi, bu anı beklemişim totoyu toparlamak için. İyi oldu.
Bir hafta aradan sonra 100 gr. şeker yüklemesi yapıldı. Allahım o ne işkence öyle! Zaten bir gece önceden açbiilaç gidiyorsun hastaneye. Veriyorlar şıra gibi, cayır cayır şeker dolu bir bardak sıvıyı. Hop diye 5 dakika içinde bitireceksin, hızlı hızlı. Öyle yutkuna yutkuna, yavaş yavaş içmek yok. İnanın aylar sonra ilk defa midem ağzıma geldi. Yükleme yaptıracak arkadaşlara moral veremiyorum kusura bakmasınlar.
Sonra da saat başı kan şekeri ölçülerek 3 saat izleniyorsun. Benim şekerim 1. saatin sonunda 202 idi! Olması beklenen 140! 2. saatin sonunda kan şekerim 192’ydi! Peki bu ne demek?
*Canım sen hamilesin diye insülin hormonun pak salgılanmaz olmuş, o da kapıları açmayınca, bu şeker hücrelere
girip depolanamıyor. Öyle deli deli kanda geziyor. Bebeğin de şeker hastası bir annenin bebeğiymiş gibi şekere maruz kalıyor. Bu da bebeğin ‘tosuncuk’ dediğimiz şekilde doğmasına ve gelecekte obeziteye yatkın olmasına sebebiyet verebiliyor. Anne şekerini 140’ın altında tutarak geçirirse bu süreyi, bebek kanda yoğun bulunan şekerden etkilenmek durumunda kalmıyor. Hamilelikten sonra da bu diyabet türü yok olup gidiyormuş. Tabii doktorlar ekliyor: Gebelik şekeri çıkması, ileriki yaşlarda diyabet hastası olacak anneye bir uyarı olabiliyormuş. Gebelikte şekeri çıkan anneler, ileride şeker hastası olmaya daha yatkınmış.
Evet, benim cahil kafamla anladığım olayın özeti bu. Yine de yanlış bilgi vermiş olmayayım, detaylı bilgiyi Google teyzemiz verebilir sanırım.
Günün sonunda hem dahiliye hem diyetisyen ile görüşmüş, sıkı bir diyete başlamış, elimde parmaktan kan şekeri bakan cihazımla eve dönüyordum.
NOT: Şeker hastalarına devlet bu ölçüm cihazını veriyormuş ama hamilelik diyabeti için böyle bir destek olamıyormuş. Çok pahalı şeyler değiller bu cihazlar ama iğnesiydi, stripiydi derken hepsi bir para sonuçta… Herkes evlensin, doğursun isteyen sistem, bebeklerin sağlığını etkileyen konuda neden böyle bir şeyi esirger anlayamadım.
Şimdilik 1400 kalorilik ölüm diyeti gibi bir şeyle geçiyor günlerim ama ne kadar dayanabilirim bilmiyorum. Bakalım birkaç gün geçsin, sabah akşam, aç tok ölçümlerimi yapayım. Bir düzene gireriz de insülin kullanmaya gerek kalmaz umarım.
Haftaya görüşmek üzere!
Sevgiler,
Zennube Ezgi ve Cücüğü Ela
[author title=”Zennube Ezgi Kaya Ünveren” image=”https://kadikoyanneleri.com/wp-content/uploads/2016/05/ka_zennubeezgikayaunveren_foto.jpg”]1989 doğumlu, çocukluğu Kadıköy’de geçmiş, hala da aklı orada olan bir İstanbul insanı. Fransız Dili ve Edebiyatı Mezunu, dijital pazarlamacı, sivil toplum & sosyal projelerle haşır neşir bir anne adayı. Şimdilik kızı Ela’ya hamile ve zamanının çoğunu çeviri yaparak geçiriyor.[/author]
1989 doğumlu, çocukluğu Kadıköy’de geçmiş, hala da aklı orada olan bir İstanbul insanı. Fransız Dili ve Edebiyatı Mezunu, dijital pazarlamacı, sivil toplum & sosyal projelerle haşır neşir bir anne adayı. Şimdilik kızı Ela’ya hamile ve zamanının çoğunu çeviri yaparak geçiriyor.