Çok uzun zamanlara dayanıyor kitap okuyamamam. Eskiden de deli gibi okumazdım ama 3-4 tane kitap bitirdiğim aylar azımsanmayacak kadardı. Akvaryumda balıkları seyreder gibi kütüphanemde kitaplarımı seyreder mutlu olurdum.
Ve bir gün birşey oldu. Her açtığım kapak üzerime üzerime gelmeye başladı. Sürekli kitap alıp işkence yapmaya başladım kendime. Yok bitmiyor gitmiyor… Facebook profilimi kapattım, sosyal ağları kendime yasakladım. Yine olmadı. İşe gitmediğim zamanlar boş boş oturup saatlerin geçmesini bekledim evde deli gibi. Tam o dönemlerde hamile kaldım. “Oh” dedim, “Bu bir fırsat! Yayarım ayaklarımı dizerim kitaplarımı gelsin hayaller uçsun hikayeler”.
Hüsran…
9 ay boyunca en az 10 kitap öksüz onuncu sayfada ucu kıvrık kalakaldı…
E üstüne Mete doğdu, taht yaptı kitaplardan kendine ve krallığını ilan etti. Tam bir sene boyunduruk altında yaşadık.
Deeerkeen, kitap okuyamamama 🙂 içten içe üzülen kocacığım Kerem, laf arasında “Bize kitap sipariş ettim, kargoyla gelecek alırsın” dedi. Hiç “Sen de okursun.” demeden, çaktırmadan – çocuğu zorlamadan yedirmek – gibi birşey. Hevesle beklemeye başladım. Üç dört gün sonra kapı çaldı. Mete benden önce ulaştı 🙂 Zar zor imzaladım kağıdı, kutuyu Mete’ye açtırdım. İçinden çıkan 4 tane bilimkurgu kitabının abuk subuk kapaklarına “Ay ay” dedik. Marslıları uzaylıları sevdik, cici yaptık. Beşinci kitabın üstünde “New York Times Bestseller – Camdan Kale” yazıyor. Sinirlendim. “Bana ala ala bestseller almış.” dedim. Bıraktım kitapları, bütün gün Mete’yle ilgilendim.
Bizim kral uyuduktan sonra aldım elime kitabı. İçimde bir korku. “Bunu da ya bırakırsam? Şimdi başlamayayım Mete uyanır, ay Facebook’da de fotomu beğendiler mi acaba? Dur önce şu işi halledeyim.” gibi düşünceler gidip gelirken açtım kapağını! Şöyle yazıyor:
“Beni ilginç olan herkesin bir geçmişi olduğuna ikna eden John’a…”
“Ne kadar ilginç, kim ilginç… Ay bu kadar da olmaz ki, bu nasıl hayat?” diye diye bir okumuşum ki, iki günde bitirdim. O iki günde arada Mete olmasa bir soluk olacak! Burada kitap hakkında birşey yazmak istemiyorum çünkü siz de benim gibi uzun zamandır okuyamıyor ve yeniden başlamak istiyorsanız belki bu yazı size ilham olur.
Sadece şunu diyebilirim, bu kitap tam zamanında geldi ve hayatıma kondu. Çok farklı şartlar altında yetiştirilen çocukların hikayesi, biraz “Babies“ belgeselini izlerken hissettiklerimi ortaya çıkardı, biraz da eğer “Shameless” sevenlerdenseniz, onların hikayesini hatırlattı. Gerçek bir hikaye olması ise insanın ağzını açık bıraktırıyor. Yazarın bu kitabı yazmasına vesile olan John ise O’nun kocası. Ben de yüzyıl sonra yeniden okumama vesile olan Kerem’e teşekkürlerimi borç bilirim, yeni siparişlerini dört gözle beklerim sevgilim 🙂
[author title=”Ayşegül Denktaş” image=”https://kadikoyanneleri.com/wp-content/uploads/2014/06/ka_foto_aysegul.jpg”]Mete’nin annesi. 2008 yılında Ege Üniversitesi Sosyoloji bölümünden mezun oldu. Ardından Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim yüksek lisans programına katıldı. Kadıköy Moda’ya taşınması ile birlikte hayatı tamamen farklı bir yöne çevrildi. 2011 yılında Nefess Yoga yoga stüdyosunu kurdu – 2012 de evlendi – 2013’te anne oldu. 2015 yılında anne bebek yogası, 2016 yılında tao-vinyasa eğitmeni oldu. Şimdilerde Mete, Nefess ve meditasyon üçleminde mutlu ve huzurlu. Yazılarını yayımladığı kişisel bloguna buradan göz atabilirsiniz.[/author]
Sevgili Kadıköy Anneleri. Bu yazıyı Facebook ve Instagram profillerinde #KadıköyAnneleri ve #Annelik hashtagleriyle paylaşan ve sosyal medya hesaplarımızı beğenen 1 kişiye “Camdan Kale / Jeannette Walls” kitabını hediye edeceğiz. 13 Şubat Cuma günü gece yarısı saat 00:00’a kadar paylaşımlarınızı yapabilirsiniz. Gece yarısından sonra “çekilişe hak kazanan” katılımcılarımız arasında yapacağımız kuranın sonucu, 14 Şubat Cumartesi günü sosyal medya hesaplarımız üzerinden açıklanacaktır. Katılımlarınız için şimdiden teşekkür ederiz!
