Sevgili Kadıköy anneleri merhaba,
Öncelikle 18 Şubat 2017 Cumartesi günü Tudem Yayın Grubu’nun Kadıköy Şubesi’nde gerçekleştirdiğimiz Küçük Kitap Kurtları Kış Buluşması’na gösterdiğiniz yoğun ilgi için teşekkür ederiz. Çok mutlu olduk. Bu büyük ilgi karşısında bahar buluşmamızı da aynı içerikte düzenlemeye karar verdik. Ayrıntıları yine buradan sizlerle paylaşıyor olacağız.
Bu ayki kitabımı ikinci bebek düşünen ya da ikinci bebeği bekleyen anneler ve babalar için seçtim. Malum çoğumuzun bebeği çocuk oldu, üç yaşına girdi. Oğlumun arkadaşlarından İlyona, Emil ve Salvador kardeş bekliyorlar. Ne güzel, ne heyecanlı öyle değil mi? Pedagoji eğitimi almış biri olarak kardeşin ne kadar önemli olduğunu biliyorum lakin İda’nın kardeşi olmayacak. İmkânlar dâhilinde eşimle buna karar verdik. Oğlum bu Nisan üç yaşına giriyor ve bu süreçte anne/baba olarak tek başımıza hiç desteksiz neler yaşadığımı yazsam… Ahh neyse tüm bunlar annelik kategorisinin konusu ve bu 
çok uzun bir mevzu 🙂 Evet, ne diyordum, bu ay sizlere Kelime Yayınları’ndan 2011 yılında çıkan Jonathan Shipton ve Francesca Chessa imzalı, Ece Özkan çevrisiyle sunulan “Bebek Aşağı, Bebek Yukarı!” adlı kitabı tanıtacağım. Bir yılı aşkın süredir oğluma bu kitabı okuyorum ve O da severek dinliyor. Geçen akşam da kitaplığından bu kitabı seçince ben de artık sizlerle de paylaşayım dedim. Şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Ben ailemin dördüncü ve son çocuğuyum. Bu yüzden küçük bir kardeşi sahip olmak nasıl bir duygu ve deneyim bilemiyorum. Ama küçükken kardeşi olan arkadaşlarıma özendiğimi ve hayali bir kardeş yarattığımı hatırlıyorum. “Bebek Aşağı, Bebek Yukarı!” kitabının kahramanı Emily de kardeşi olacağını ilk olarak duyduğunda “Aa? Ne güzel.” Diyor. Mutlu oluyor. Ancak daha sonra annesinin karnı büyüdükçe ve Emily artık annesinin kucağına oturamaz olunca endişelenmeye başlıyor. “Yeter artık! Daha fazla dayanamayacağım!” diye
bağırıyor ve oyuncak faresini alıp odasına gidiyor. Emily liste yapmayı çok seven bir çocuk. Sevdiği, sevmediği, endişelendiği her şeyin listesini yapıyor. Odasına gidince de bebeklerle ilgili bir liste hazırlıyor. (Kahramanın kendisini ifade ediş şekli ne güzel öyle değil mi? Bu listeleme konusu Debi Gliori’nin Kurabiye’nin Orman Macerası adlı kitabında da karşıma çıkmıştı.) Sonra da listesini anne ve babasıyla paylaşıyor. Listenin ilk kısmı “Bir bebek iyidir çünkü…” diye başlasa da liste Emily’nin bebeklerle ilgili endişeleriyle dolu. Annesi ve babası Emily’in dinleyen onun duygularını anlamaya çalışan ebeveynler oldukları için onu sonuna kadar (listeyi sonuna kadar) dinliyorlar. Sonra da babası onu kucağına oturtup ona bebeklerle ilgili bir hikâye anlatıyor. Ama bu hikâyedeki bebek tabi ki de Emily 🙂
Her zaman dediğim gibi çocuk kitapları sadece çocuklar için değildir. Biz yetişkinlerin de çocuk kitaplarından alacağımız, duyumsayacağımız çok şey var. Çocuğu dinlemenin, anlamanın onunla duygudaşlık kurmanın ne kadar işe yaradığını bu kitapta çok güzel görüyoruz. Kitabın sonunda ise hem okuru hem de Emily’i bir sürpriz bekliyor. Eee artık onu da söylemeyeyim diyorum. Ancak kitapla ilgili hoşuma giden iki ayrıntıyı da anlatmadan geçemeyeceğim. Emily’nin kaygısının aynısının oyuncak farenin de yaşadığını gösteren görsel metin çok eğlenceli, resimlerdeki ayrıntılar çok hoş ve babanın bulaşıkları yıkması da çok güzel 🙂
Büyük boyutu, özenli tasarımı, özgün resimleri ve iletisiyle bu kitabı siz de en az bizim kadar seveceksiniz. Bebek bekleyen tüm annelere ve babalara sevgilerimle,
[author title=”Hafize Güner” image=”https://kadikoyanneleri.com/wp-content/uploads/2015/01/ka_ozum_foto.jpg”]İda’nın annesi, çocuk gelişimi ve eğitimi öğretmeni, yaratıcı drama uzmanı/öğretmeni, çocuk yogası eğitmeni, drama/tiyatro ve çocuk kitapları yazarı. Şimdilerde Terakki Vakfı Okulları’nda çalışıyor. Moda’da yaşıyor. Dört kedisi, sokak köpekleri, Tilki Toni, Aslan’ın Doğum Günü kitapları ve biricik eşiyle huzurlu ve mutlu.[/author]
