Sevgili Kadıköy Anneleri merhaba,
Bu sıralar nasıl yorgunum anlatamam. Birkaç haftadır hafta sonu da işteyim. İşler sanki üstüme üstüme geliyor. İdacığım da geceleri iki saatte bir uyanıyor. Sabahları çok zor kalkıyorum. Geceleri adeta sızıyorum. Birazdan bu yazıyı bitirince çıktı alıp kontrol etmek için bir kat aşağıdaki yazıcıya gitmeye bile üşeniyorum. Kendimi Fare Tini gibi hissediyorum. Onunki tembellikten biliyorum ama onun gibi şöyle ayaklarımı sehpaya uzatıp kanepeye yayılmak istiyorum. Tini mi kim? Tabii size tanıştırmayı unuttum değil mi? Tembel Fare Tini, usta yazar Ayla Çınaroğu’nun “Peynirli Börek” adlı kitabının minik kahramanı. Kitabın kapağındaki göbeğini açıkta bırakan kırmızı kazağı ve sarkmış çoraplı resmiyle öylesine sevimli ki. Hemen bizi kitabın içine çekiyor.
“Küçük Tini öylesine tembeldi ki…”
Tembel Fare Tini dizisinin ilk tanıştığım kitabı olan Peyniri Börek’in konusu kısaca şöyle; Tembel minik fare Tini koltukta yayılmış, ayaklarını da önündeki sehpaya uzatmış yatarken oradan kalmak ve annesinin yaptığı peynirli böreği soğumadan Topi Amcasına götürmek zorunda kalır. Paketi götürmeye üşenen Tini, amcasının evine yorulmadan çabucak gidebilmenin yollarını arar. Önce uçakla gitmeyi hayal eder. Ancak baba farenin amcasının evinin uçakla gidilecek kadar uzak olamadığı uyarısıyla bundan vazgeçer. Buharlı trenle gitmeyi düşler. Baba farenin buna da itirazı vardır. Buharlı trenlerin eskide kaldığını söyler. Tini hayal etmekten yılmaz, elektrikli trenle gitmek istediğini dile getiri. Baba fare alaycı bir şekilde gemiyle gitmek isteyip istemediğini sorar. Böylelikle Tini’nin başlattığı bu hayal etme oyununa baba farenin de katılmasıyla eğlenceli diyaloglar kurulur. Tini, yelkenliyle, otobüsle, motosikletle, son model bir otomobil ile gitmeyi düşler. Topi Amcasının evine kadar giden metro veya tramvay gibi bir ulaşım aracı olmasını diler. Oyun baba farenin “Biraz yorulsan iyi olacak Tini!” sözleriyle son bulur. Kazağını giyip paketi eline alan Tini yine de hiç olmazsa bir bisiklet ister. Topi Amca nerede oturduğuna dair uyarılan bu merak düğümleri, kitabın sonunda sürprizli bir şekilde çözülür. Topi Amca çatı katının aşağısında bodrum katında oturmaktadır.
Kitapta “Baba fare, okuduğu gazeten başını kaldırdı”, “Tini ensesini kaşıdı” “Baba fare güldü” gibi kısa eyleme dayalı tümceler kullanılmış. Diyaloglara, düz, soru ve ünlem tümcelerine yer verilmiş. “Kaşlarını çatıp yüzüne küskün veya dargın bir anlam vermek, somurtmak” anlamında “surat asmak”; “verilen bir işi ağırdan almak;” anlamıyla “ayaklarını sürümek”; “of, puf” diyerek sıkıntısını, acısını dışa vurmak” anlamıyla “ uflayıp puflamak deyimleri kullanılarak anlatıma zenginlik katılmış. Böylelikle Türkçenin anlatım gücü ve olanakları bebeğin/çocuğun doğasına uygun kurgularla sezdirilmiş. Ayrıca ulaşım araçlarının çıkardığı sesler için sıkça yansıma sözcüklerine yer verilmiş. Böylelikle bebeğinde/çocuğunda eğlenerek çıkaracağı bu sözcüklerle anlatımın akıcılığı sağlanmış. İda bu sesleri çıkartmama bayıldı. Birlikte ses oyunları oynadık.
Akıcı anlatımı ve mizahi diliyle, sanki kara kalemle bir çırpıda çizilmiş ve sulu boya ile renklendirilmiş özgün resimleriyle hoşgörü, yardımlaşma ve paylaşma değerlerini sezdiren kitap bizi Fare Tini ile arkadaş olmaya ve onunla maceralarına tanık olmaya çağırıyor.
Kitabın Adı: Peynirli Börek
Kitabın Yazarı: Ayla Çınaroğlu
Kitabı Resimleyen: Murat Delioğlu
Yayın Evi: Uçan Balık
Yayın Yılı: Mayıs 2010, 2. Basım
[author title=”Hafize Güner” image=”https://kadikoyanneleri.com/wp-content/uploads/2015/01/ka_ozum_foto.jpg”]İda’nın annesi, çocuk gelişimi ve eğitimi öğretmeni, yaratıcı drama uzmanı/öğretmeni, çocuk yogası eğitmeni, drama/tiyatro ve çocuk kitapları yazarı. Şimdilerde Terakki Vakfı Okulları’nda çalışıyor. Moda’da yaşıyor. Dört kedisi, sokak köpekleri, Tilki Toni kitapları ve biricik eşiyle huzurlu ve mutlu.[/author]