Herkese Merhabalar,
Artık son aydayız, bebişimizi kucağımıza alıp, koklamak için gün sayıyoruz. Sanırım o da bize kavuşmak için sabırsızlanıyor, artık sığmamaya başladı sanki. Bu hafta ve geçen hafta benim açımdan pek iyi geçmedi, dolayısıyla bu durumumun Asya’ya da yansıdığını hissettim. Hasta oldum, işler güçler, yoğunluklar vs. derken bebitoyu unuttuk, o da tepindi durdu yavrucak “unutmayın beni” der gibi…
Bunun yanında hemen hemen her şeyimiz hazır, anneannesi tüm kıyafetlerini yıkadı, ütüledi, bi kuzumuz eksik, o da zamanını bekliyor şimdi. Bu esnada teyzelerinden çok şirin kıyafetler gelmeye devam ediyor, hello kittyli, puantiyeli, minik minik, ninesi ile büyük teyzesi sürekli kızımıza çalışıyorlar, elleri hiç boş durmuyor, çok güzel şeyler ördüler, hatta ninesi bikini bile ördü, bakalım nasıl giyecek.
Bu hafta hastane bavulumuzu yapacağız, gerekli olan malzemelerin listesini çıkarttık, bu konuda da sizlerin deneyimlerinize ihtiyacımız var. Hastane hiçbir şey getirmemize gerek olmadığını iletiyor ancak yine de her ihtiyacı karşılayabileceklerini düşünmüyorum. Hastanedeki odamızı bile beğendik, şimdi sıra geldi, doğum tarihine. Sezaryen olacağım için tarihi belirlemek bize kaldı, 25 Nisan’dan sonra hergün olabilir diyor doktorumuz, bakalım konuşarak bir tarih belirleyeceğiz.
Güzel kızımızın doğum tarihi yaklaştıkça heyecanımız da artıyor, duygusal olarak garip şeyler yaşanıyor… Sahiplenme, kaygı ve korku bunların başında geliyor. Anlatması da zor, anlaması da… En yakınındakiler dahi ona sırt çevirse, onu bıraksa asla bırakmayacağım ve hayatımın sonuna kadar yanında olacağım, fındığım geliyor… Benim asıl düğünüm o gün.
Bu haftalık bizden bu kadar, sevgiler…