Aslan’ın Doğum Günü

Sevgili Kadıköy Anneleri merhaba,

Bir hafta önce 40 yaşıma bastım. Bir ömrün yarısından da çok.  Eskiler söylerdi de inanmazdım, zaman bir yaştanaslanin_dogum_gunu-1 sonra ne kadar da hızlı geçiyor. Bu doğum günümde biraz duygusallaştım, eski fotoğrafları karıştırdım ve yaşamımdaki kareler bir bir gözümün önünde canlandı. Yaşamın bana hediye ettiklerine bir kez daha şükrettim. En çok da oğlum İda için! Tam anlamıyla isteyerek ve seçerek anne olmadım, her kadının anne olması gerek zihniyetinde ise değilim ama anne olmayı çok sevdim. Anne olmak dişi ve üretken yanımı daha da keşfetmemi, kendimi daha da anlamamı sağladı. Sadeleştim ve dinginleştim. Annelik bana güzel hediyeler verdi. İşte bu yazımda sizinle bu hediyelerden birini paylaşacağım. Bu paylaşım da ayrı bir heyecan olacak benim için çünkü ilk defa kendi kitabımı tanıtacağım. Evet, bu kez hepiniz Aslan’ın Doğum Gününe davetlisiniz.

Oğluma hamileyken İkea mağazasından bir paket parmak kukla almıştım. Annem ben kuklalara bakarken “boş veraslanin_dogum_gunu-2 şimdi kuklayı muklayı asıl ihtiyaçları alalım” demişti. Evet, genellikle bu tür ihtiyaçlar sonraya kalır kimse çocuğuna hamileyken pek kitap, kukla filan pek düşünmez. Lakin sanat eğitimci yanımla yok bunlar lazım deyip kuklaları sepete attım. Ve bu kuklalar her zaman yardımcım oldular. Bir sürü masal anlattım onlarla oğluma. Bebeklerimize/çocuklarımıza kitap okumak kadar masal anlatmakta çok önemli. (Bu konuda hikâye anlatıcısı Nazlı Çevik Azazi ile yaptığım röportajı buradan okumanızı öneririm.) Masal anlatırken çocuğunuzla göz göze ve diz dize olursunuz. Öyle güzel bir bağ kurulur ki aranızda. Birlikte muhteşem maceralara yelken açarsınız. Aranızda hiçbir engel olmadan aynı anı yaşarsınız. Tarifsiz bir hazdır bu. Ben de bu kuklalarla masallar anlatırken bir müddet sonra baktım ki hep aynı masalı anlatıyorum çünkü oğlum hep “Aslan’ı anlat” diyor. Bunu fark edince acaba oğlum neden bu masalı bu kadar seviyor diye düşünüp masalı bir gözden geçirdim. Baktım ki anlattığım bu masal tekrarlar üzerine kurulu ve merak unsuru iyi kurgulanmış. Üstelik çocukların çok sevdiği doğum günü temasını işliyor. O halde dedim kendi kendime neden ben bu masalı yazmıyor ve başka çocuklarla paylaşmıyorum? İşte öykü böyle başladı.

Doğum günleri çocuklar için çok özeldir. Çalıştığım okuldaki çocuklar doğum günlerini aylar öncesinden takip etmeye başlıyorlar, iple çekiyorlar. Ben falanca ayki bir etkinlikten bahsetmeye kalksam hemen onlar o tarihteki doğum günlerini söylüyorlar. Çocuklar doğum günlerini çok seviyorlar çünkü yaşadığımız modern zamanlarda fark edilmek, önemsenmek, birlikte vakit geçirmek, eğlenmek, paylaşmak ve değer verilmek istiyorlar. Hal böyle olunca ben de Tilki Toni kitaplarımın üçüncüsünde bunu ele alalıyım demiştim ama kısmet Aslan’aymış 🙂

Bu kadar girizgâhtan sonra gelelim kitabımıza. Kitabımızın kahramanı Aslan, doğum günü dört gözleaslanin_dogum_gunu beklemektedir. Sonunda doğum günü gelir çatar. Aslan heyecanlıdır. Acaba arkadaşları doğum gününü anımsayacak mıdır? Aslan bunu merak etmektedir çünkü bu ormana taşınalı sadece birkaç ay olmuştur.  Aslında geçen hafta tüm arkadaşlarına doğum gününün bugün olduğunu söylemiştir. Ama yine de hatırlayacaklarından emin değildir. Sonunda arkadaşları teker teker ellerinde pasta ile Aslan’ın kapısını çalar, ama ona bir türlü pastayı beğendiremezler. Sorun sadece pastayı beğendirememek de değildir durum tam bir yanlışlıklar komedyasıdır. Dinlemeden, anlamadan yaşananlar önce hüzne sonra da Aslan’ın eski dostu Kaplumbağa’nın gelişiyle sevince dönüşür. Kitabın tanıtım bülteninde editörüm çok güzel bir tümce yazmış şöyle diyor; “Bir elin parmakları bile aynı değilken bir grup arkadaşın zevklerinin aynı olması beklenemez. Ormanda geçen bu sevimli hikâyede de göreceğiniz gibi farklılıklardır bizi zenginleştiren”  Bu sözü çok sevdim çünkü sanırım farklıklara tahammül, karşımızdaki dinleme en çok ihtiyacımız olan erdemlerden.

aslanin_dogum_gunu-3Çocuk kitabı hiç kolay doğmuyor. Gerçekten de çok zor ve meşakkatli bir süreç. Neyse ki ben bu konuda çok şanlıyım çünkü Kelime Yayınları gibi 10 yıllık, profesyonel, ne yaptığını bilen, etik ve sanatçısına önem bir yayıneviyle çalışıyorum. Yayınevimin 200. ve bu yaş düzeyinde, bu boyutta yerli ilk resimli kitabı olan bu kitapta çizer bulmakta çok mesai harcadık. Tilki Toni’de de öyle olmuştu. Çizer için neredeyse bir yıl beklemiştik. Ama sonra çizerimizin yaptıkları çok içimize sinmişti. Aslan da biraz bu konuda yoruldu ve kasımdaki kitap fuarına yetişmedi ama tam doğum günümde yanımdaydı. Kitabımız çizimlerini üniversiteden sevdiğim, vakti zamanında lisans tezimin çizimlerini de bir gece de yapan, ODTÜ tasarım mezunu ve şimdilerde artık Avusrtaya’da yaşayan sevgili arkadaşım Eray Asena yaptı. Ama ne yapmak bayıldım, bayıldım. Hem harika bir çalışma arkadaşı oldu hem de kısa zamanda çok güzel resimler yaptı. Kitabın boyutunun 23 x 40 cm olduğunu düşünürseniz çocuklarınızın bu resimleri daha da seveceğini ve masalın içine gireceğini söyleyebilirim. Resimlerde net, parlak ve canlı renkler kullanılmış ve bu renklerin uyumu çok iyi. Renkler ve çizimler sadece çocukların değil yetişkinlerin bile ilgisine çekecek ve onlarda estetik haz uyandıracak nitelikte. Resimlerin teknik yeterliliği, özgün dili, yaratıcılığı çocukta resim yapma isteği uyandıracaktır. Sevimli, abartısız, rengârenk resimler, çocuğun görsel olarak uyaracak onda sanatçıya öykünme isteği yaratacaktır. Ayrıca masaldaki duygular resimler yoluyla da aktarılıyor ve çocuğa düş ve düşünme sorumluluğu veriyor. Kitabın yazınsal metnine gelirsem sanırım kendi kitabım hakkında konuşmak zor olacak bu nedenle kitabın arka kapak yazısını size aktarayım;

“Yaşadığımız topraklarda masallar, kadim geleneğimizin en sevilen çocuklarıdır. Binlerce yıldır anlatılan bu masallar arasındaki en güzelleri zincirleme masallardır. Bu masallarda hikâye tekrar eden belirli bir motif üzerinden ilerler ve bu da hikâyeye keyifli bir ritim katar. Aslan’ın doğum günü masalı da bu topraklarda anlatılan zincirleme masallar silsilesine girecek güzellikte ve çocukların kalbine taht kuracak nitelikte harika bir masal.”

Hikâye Anlatıcısı

Nazlı Çevik Azazi

Dediğim gibi insanın kendi yaptığını, yazdığını anlatması zor. Siz en iyisi bir de kendiniz okuyun. Ormanda yaşayan çeşit çeşit hayvanın Aslan’ın yeni yaşını kutlamak için bir araya gelişine tanık olun ve onca farklılık içindeki tadı ve güzelliği keşfedin. Keyifli okumalar ve bu kez bol yorumlar dilerim.  Bu yazının altına yorum bırakacak kişiler arasından bir kişiye çekilişle imzalı olarak Aslan’ın Doğum Günü’ nü hediye edeceğim. 16 Aralık Cuma günü saat 13:00’e kadar yorum yapabilirsiniz.

Sevgiyle kalın,

[author title=”Hafize Güner” image=”https://kadikoyanneleri.com/wp-content/uploads/2015/01/ka_ozum_foto.jpg”]İda’nın annesi, çocuk gelişimi ve eğitimi öğretmeni, yaratıcı drama uzmanı/öğretmeni, çocuk yogası eğitmeni, drama/tiyatro ve çocuk kitapları yazarı. Şimdilerde Terakki Vakfı Okulları’nda çalışıyor. Moda’da yaşıyor. Dört kedisi, sokak köpekleri, Tilki Toni kitapları ve biricik eşiyle huzurlu ve mutlu.[/author]

Hafize Çınar Güner
Hafize Çınar Günerhttps://kadikoyanneleri.com/category/ilk-kitapligim/
1976 yılında İstanbul’da doğdu. Lisans eğitimini Çocuk Gelişimi ve Eğitimi alanında yüksek lisansını ise Yaratıcı Drama alanında tamamladı. “İlköğretimde Yaratıcı Drama” ve “Eğitim İçin Tiyatro” kitapları yayımlandı. Oluşturduğu sanat ve oyun yoluyla öğrenme tasarımları pek çok konferans ve kongre programında yer aldı. Sekiz yıl önce yayımlanan ilk göz ağrısı “İyi ki Varsın Tilki Toni” adlı serisinin ardından ise şu ana kadar farklı yayınevlerinden yayınlanmış ve yayına hazırlan yirmi çocuk kitabı bulunuyor. Yirmi yılı aşkın bir süredir çocuklarla çalışıyor ve 2005 yılından bu yana Terakki Vakfı Okulları'nda yaratıcı drama ve tiyatro öğretmenliği yapıyor. Bir web sitesindeki “İlk Kitaplığım” adlı köşesinde resimli kitaplar hakkında yazılar yazıyor ve mevsimde bir defa olmak üzere Küçük Kitap Kurtları Buluşmaları düzenliyor. Yürüttüğü “Masal Yoga” atölyeleriyle kitabevleri, okullar, fuarlar, kütüphaneler ve parklarda pek çok çocuğu masallarla buluşturuyor. Okuma kültürünün yaygınlaşması adına çeşitli sosyal sorumluluk projeleri geliştiriyor ve yürütüyor. Kadıköy Belediyesi Moda Gönüllü Evi'nde mahalle eliyle açılan Moda Çocuk Kitaplığı'nın koordinatörlüğünü yapıyor. Cumhuriyet Kitap Eki’nin “Taş-Kâğıt-Makas” isimli çocuk ve gençlik edebiyatı sayfasının ardından şimdi ise Sanat Kritik’te çocuk kitaplarını yorumluyor. Eşi, oğlu ve kedileriyle birlikte Moda’da yaşıyor.

Kaçırmayın!

Benzer Yazılar