Başımıza gelmez dediğimiz olayların bizim de başımıza gelebileceği, hayatımızın 1 saniye içinde nasıl bambaşka olabileceği, yaşadığımız anın ve hayatın kıymetini bilmemiz gerektiği, aile ve yuva kavramı, muhtaç olmak, göçmen olmak, pişmanlıklar, yaşanmamışlıklar… Bir çok duyguyu güçlü bir şekilde hissettiren kitabı, değişik tarzı ile çok sevdim.
[divider]
[foogallery id=”7183″]
[divider]
Geniş zaman kipiyle yazılan kitabın konusu güzeldi, kurgusu daha güzeldi. 60 yaşındaki Paul’e bisikletiyle gezerken bir araba çarpar ve bacağının bir kısmını kaybeder. Bakıma muhtaç hale gelen Paul, bakıcısı, bakıcısının ailesi ile değişik ilişkiler kurarken hayatını da sorgulamaya ve pişmanlıklar duymaya başlar. Hayatını “boşa harcanmış bir fırsat” olarak görür. Bu sırada hayatına bir anda yazar Elizabeth Costello girer ve roman daha da değişik bir hal alır. Costello J.M.Coetzee’nin başka romanlarında geçen bir karakter hatta Elizabeth Costello adında bir romanı da var. Romanda Costello gibi gizemli pek çok şey var. Sanırım yazar bunları okuyucunun yorumuna bırakmış. Romandaki kadınların isimleri neden ‘M’ ile başlıyor, kitabın ismi neden Yavaş Adam? gibi peeek çok soru var sorulabilecek…
Etkinlikte hemen herkesin başka yorumlar yapması, farklı bakış açılarıyla bakmak, kitap hakkında detaylı düşünebilmek, buluşma bitiminde “Vay be, ne muhteşem kitapmış” dedirtti bana. Çok sindirilerek ve adı gibi yavaş yavaş ve sindirilerek okunduğunda damağınızda muhteşem bir tat bırakacaktır.
Kitabı okuduktan sonra altı çizili pek çok satır vardı, bunlardan örnekler verelim:
“Bana kim çarptı, demek istemiş gibi görünse de, aslında, hangi küstah bacağımı kesti, demek istediğini biliyor, utanıyor. Dünyada kötü bir kaza geçirmiş ilk insan değil o….. Bir bacağı gitti: Geniş perspektiften bakıldığında, bir bacak kaybetmek nedir ki? Geniş perspektiften bakıldığında, bir bacak kaybetmek her şeyi kaybetmenin bir provasıdır, o kadar.”
“Çocuklar, bizler sevmeyi ve hizmet etmeyi öğrenelim diye vardır. Çocuklarımız sayesinde zamanın hizmetkarlarına dönüşürüz.”
” Olan her şey en iyisidir sonuçta.”
“Sevginin karşılıklı olmasına gerek yoktur, odada yeterince sevgi olduğu sürece……. Sevgin yeterince derinse, karşılıklı olmasına gerek yoktur.”
“Kendimizi daha sık sarsmalıyız. Ayrıca aynaya bakacak cesareti toplamalıyız, orada göreceğimiz şeyden hoşlanmayacak olsak bile. Yaşlanmaktan bahsetmiyorum. Aynanın ardında hapsolmuş olan, normalde göz göze gelmekten korktuğumuz yaratıktan bahsediyorum.”
“Bir insan en kötü yönlerimizi , en kötü ve incitici yönlerimizi biliyorsa ve bunları söylemeyip gizliyor, bize gülümsemeyi ve şakalar yapmayı sürdürüyorsa buna ne deriz? Sevgi deriz.”
“Don Quijote bir sallanan sandalyeye oturup La Mancha’nın tekdüzeliğinden şikayet eden biri değildi. Kafasına bir leğen geçirerek sadık, yaşlı atına atlayıp büyük işler başarmak için yola çıkan biriydi… HAYATI SADECE BİR KEZ YAŞARIZ. ÖYLEYSE GÜZEL YAŞAYALIM!”
Kitap Adı: Yavaş Adam
Yazarı: John Maxwell Coetzee
Yayın Evi: Can Yayınları
Çeviren: Dost Körpe
Sayfa Sayısı: 232
Not:“Kitap Kafe” köşemiz ve gece buluşmalarımızda bize paydaşlık etmek isteyenler bilgi@kadikoyanneleri.com’dan bize ulaşabilirler.
- Kadıköy Anneleri’ne abone olarak, tüm yazılarımızı yayınlandığı an bildirim şeklinde alabilir ve böylece anında haberdar olabilirsiniz. Bunun için, web sitemize girdiğinizde karşınıza çıkan ufak bildirim onayı penceresinde yer alan “İzin Ver” kutucuğunu işaretlemeniz yeterli.