İlham Veren Babalar: Tiyatrocu Baba Murat Yatman

İlham veren babalar; “Tiyatrocu Baba: Murat Yatman” .

İlham veren babalarla, yeniden merhaba:) Bu yazımda sizleri; uzun yıllarını oyunculuğa adamış, başarılı bir tiyatrocumuzla buluşturmak istiyorum. Çoğunuzun daha çok televizyon dizilerinden ve sinemadan tanıdığı, tiyatro kökenli oyuncu Murat YATMAN.

Sevgili Murat, ebeveynliğin bana kazandırdığı arkadaşlarımdan birisi. Yakından bildiğim örnek alınası babalığından önce uzun yıllar emek verdiği, tiyatro geçmişinden bahsetmek istiyorum. Tiyatroya lise yıllarında gönül veren Murat; o tarihlerde Ankara Altındağ Belediye tiyatrosundaki oyunlarda sahne deneyimi kazanarak, lise sonrası öğrencisi olduğu Gaziantep Ünv. MYO. “Makine” bölümündeyken üniversitenin tiyatro grubunda rol almış. Aynı zamanda Şehir Tiyatrolarında çıkmaya devam ederek, daha sonra Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nde öğrenimini tamamlamış.

Ankara Dil Tarih’te öğrenciyken devlet tiyatrolarında sahnelenen oyunlarda rol almış. Hatta o dönem kültür müdürlüklerinde oyunculuk eğitmenliğine de eş zamanlı devam etmiş. Eğitimlerle ve tiyatro aşkıyla sektörde 30 yılı geride bırakan Murat; azımsanmayacak kadar çok dizi, sinema ve tiyatro oyununda rol aldı. Halen İstanbul Devlet Tiyatroları oyuncusu. Hayatının aşkını da tiyatro camiasından bulması şaşırtıcı değil elbette:) Güzel eşi Nevin Köksal, aslında güzel sanatlar mezunu bir heykeltıraş. Ancak uzun yıllardır Şehir Tiyatroları’nda sahne dekorcusu ve butaforcu olarak çalışıyor.

Kızım Duru minikken ve parklarda daha çok zaman geçirirken, park anne ve babası olarak çok sohbetimiz oldu sevgili Murat’la. Biz onu uzun yıllar önce devlet tiyatrolarında sahnelenen “Küçük Karabalık” oyununda izleyip sevmiştik. Sonra gördüm ki, oyunculuktaki başarısı yanında ilgili ve sevgi dolu bir baba.

[foogallery id=”8692″]

“Aslında evlenmekten ve baba olmaktan korkup erteliyordum. Fakat doğru insan karşımıza çıkınca korkular da aşılabiliyormuş. Geçen zaman içinde bunu anladım.” diyor Murat. Oyunculukla dolu dolu geçen yıllardan sonra; bugün bulunduğu noktada, önceliğinin ailesi olduğunu vurguluyor. Hayat bir anlamda tiyatro sahnesi, asıl bu sahnedeki oyunculuğum önemli.” diyerek, kızıyla olan ilişkisini sağlam temellere oturtmayı hedeflemiş.

Yedi yaşındaki Zeynep Deniz’i eşi ile beraber büyüten Murat; kızını her gün okula hazırlayan ve götüren, okul sonrası ödevlerini yapmasına yardımcı olan ilgili bir baba. Sıklıkla parka götürdüğü kızına, evdeki oyunlarında da arkadaşlık yapmaktan mutlu olduğunu anlatıyor. Hatta bazen kuaförcülük oyununda makyaj yapmasına bile itirazı olmadığını söylediğinde, şaşırdığımı itiraf etmeliyim. Çünkü bildiğim çoğu baba, geleneksel yetişme şeklinden olsa gerek, itiraz eder kızının kendisine makyaj yapmasına.

Çocuğuyla çocuk olabilen, sevgisini ve ilgisini çocuğuna hissettirebilen babalar; mutlu toplumun oluşması için çok önemli. Murat’ın yoğun tempoda geçen çalışma saatlerine rağmen, kızının bakımında aktif rol almasını bu yüzden çok değerli buluyorum.

“Peki hiç zorlandığın oldu mu babalık yolculuğunda?” diye sorduğumda gülerek cevap veriyor: “Bebek arabasını açıp kapatmak en zorlandığım konuydu:) Kreşe götürdüğümde, oradaki velilerden yardım alırdım bu konuda. “ diyor. Çoğunluğun aksine kızının bebekliğinde alt açmak ya da uyutmak gibi konularda zorlanmadığını da minik bir itirafla anlatıyor. ” Eşim hamileyken yapamam, bebeğin kakasını temizleyemem zannediyordum. Ancak hayatın gerçekliğinde yaşayarak öğrendim her şeyi, mutlulukla da yaptım.” diyor.

Kendi çocukluğunda polis olan babasından sert yaklaşımlı bir baba modeli görse de; sanatla geçen hayatının naifliğiyle kızına sonsuz sevgi verebilen bir baba olmuş. Mesleğiyle ilgili içinde kalan bir üzüntüsünü de dile getiren Murat; “Geçmişte çok çocuk oyununda rol aldım. Ancak kızım göremedi hiç birini. Sadece o altı aylıkken ” Küçük Karabalık ” ta oynamıştım, tabii hatırlamıyor.” diyerek yeni bir çocuk oyunu projesi gelirse çok mutlu olacağını sözlerine ekliyor.

Tiyatro aşığı kızım ve kendi adıma, yeni çocuk oyunlarında arkadaşımı izlemek bizi de mutlu eder doğrusu. Umarım yaşadığımız pandemi günleri bir an önce biter ve sezonda yeni tiyatro oyunları seyirciyle buluşur.

Sanatla ve baba sevgisiyle büyüyen bugünün çocukları, bizim yarınlarımızın umudu. Çocuklarını sevgi ve ilgiyle büyüten babalarsa bize ilham vermeye devam edecek.

Farklı mesleklerden ilham veren babalarla buluşmak üzere,

Sevgiler,
Esin İrlan
@40yildabiranneolmak

Esin İrlan
Esin İrlanhttps://kadikoyanneleri.com/category/40-yilda-bir-anne-olmak/
Duru'nun annesi Esin :) Halkla İlişkiler eğitimi ve kurumsal hayattaki iş deneyiminden sonra; içindeki yaratıcılık ve üretme isteğiyle takı tasarımında uzun soluklu bir yola çıktı. Ne istediğini ve ne istemediğini erken yaşlarda keşfederek, hayatının aşkıyla yirmi iki yaşında evlendi. On beş yıldır eşiyle beraber Beşiktaş'ta kendi takı mağazasını işletiyor. Tasarımlarını takı sevdalıları ile buluştururken, takı yapımını öğrenmek isteyenlere özel ders veriyor. Onsekiz yıl anne olmama hakkını kullanarak, kırk yaşında anne oldu. "Kaç yaşında anne olursak olalım, kırk yılda bir anne oluyoruz; keyfini çıkaralım bu yolculuğun" mottosuyla @40yildabiranneolmak sayfasını açtı. Kültür-sanat ağırlıklı etkinlikler; kendi kızı ile deneyimlerinden yola çıkarak çocuklara ve ebeveynlere faydalı olacak paylaşımlarla, hayata farklı pencereler açmak istiyor. Kitaplara olan sevgisi kızından sonra çocuk edebiyatı ile taçlanınca, okuyup sevdikleri kitapların bazılarını #duruirlankitaplığı hashtagiyle minik okurlarla paylaşıyor.

Kaçırmayın!

Benzer Yazılar