Minik kızımızla birlikte kardeşimin tüm aileyi bir araya getirdigi bir davetle 2015’e mutlu ve heyecanıi bir giriş yaptık. Önümüzde 4 ay gibi bir süre olmasına rağmen kendimi geri sayıma başlamış gibi hissediyorum. Eh, yolun yarısını bitirdik, geçen hafta bahsettiğim gibi kızımızın gülcemaliyle tanıştık sonunda…
Evet bu hafta renkli ultrason haftamızdı. Doktorumun yönlendirmesiyle, konusunda gerçek bir uzman olan Dr. Hakan Apaydın’dan randevumuzu aldık. Neden bilmem içim cok rahattı. Ayrıca doktorum uzun süren sessizlikle anneyi geren bir tavırdan ziyade, sürekli bilgi veren ve herşeyin yolunda olduğunu belirten ‘Super, maşallah’ gibi kelimelerle ağzına bakan biz zavallı anne-babacıkları rahatlatan tarzıyla gönlüme taht kurdu 🙂 Cinsiyetini bize hemen göstermeyip uğraştıran tatlı kuzu, yüzüne sadece ellerini değil, ellerinin üzerine ayaklarını da kapatarak yine nazlandı. Bu arada Nazlı isim alternatiflerimin arasında. Seçeneklerim artınca sizinle paylaşıp fikir ve önerilerinizi de almayı çok isterim 🙂 Konumuza dönecek olursak…Yavrumuzun sağlıgı maşallah yerinde, ayrıca babasına çok benziyor:) Bir kutu koladan biraz daha ağırmış…Doktorumuzun onu hoplatıp zıplatmasıyla iyice hareketlenip ağzını sonuna kadar açıp su bile yuttu gözümüzün önünde.
Ben bu ay kendimi daha çok anne gibi hissetmeye başladım. Kızımın ellerini, yüzünü, minicik ayakları gördüm ya, o gün bu gündür onu kucagima alacağım anı hayal edip, gözlerimi dolduruyorum. Artık her bebek-çocuk dikkatimi daha çok çekiyor, hepsiyle tek tek ilgilenmek istiyorum:) Bakalım eğer bu ultrasondan sonra büyük bir değişiklik olmazsa, sevgili eşime çok benzeyen bir kızımız olacak.
Geçtiğimiz hafta kendimi de gayet iyi hissettiğimden, kardeşlerimi kahvaltıda ağırlamak istedim. Biraz elim çabuktur, bir saat içinde çok seri bir şekilde eşimle hazırlığımızı yaptık. Herkes gelip, masaya oturduğumuzda rahat nefes alamadığımı ve çarpıntım olduğu farkettim. Ultrason sonrası Hakan Bey ile bu durumu paylaştım, bana “Hareket ederken bir şeyin yok, dinlenirken oluyor değil mi?” deyip durumumu aynen tarif etti. Onu onaylayınca “Çok normal, kafana sakın takma, zamanla düzeleceksin” diyerek rahatlattı. Odasından ayrılıp sonuçlarımı kendi doktorumla paylaştım. Rutin kilo- tansiyon ölçümünden sonra bir şikayetim olup olmadığını sordu. Çarpıntı ve nefes açlığımı paylaşınca; “Derhal Kardiyolag’a git, sana doğum yaptıracagım, benim için çok önemli bir şeyin olmadığını Kardiyolog söylesin.” dedi. İki doktor, farkli iki bakış açısı 🙂 Açıkçası bir daha tekrarlamadığı ve genelde bu yakınmaları başkalarından da duyduğum için gerek görmesem de içimiz rahat etsin bir gidelim diyoruz. Geçtiğimiz hafta tetanoz aşımı oldum. İkincisi Ocak sonunda yapılacak. Tam bir hafta kol ağrısı çektim ama ne yapalım, doktorumuz istedi, boynumuz kıldan ince:)
Şimdilik bizden bu kadar, haftaya da güzel haberlerle birlikte oluruz umarım. 2015 tüm anne babalara ve minik yavrulara şans, sağlık ve mutluluk getirsin…:)