Bizden size mutlu pazarlar 🙂
Evet her kadının hamilelik ve doğum hikayesi birbirinden çok farklı. Sanırım artık bu konuyla ilgili de kimsenin hikayesini de dinlemeyeceğim. Şimdi neden mi böyle diyorum? Bu hafta doğuma hazırlık kursunda konumuz doğum belirtileri ve yöntemleriydi. İster normal doğum olsun, ister sezeryan ister epiduralsiz doğal doğum herkes haliyle kendi tecrübesiyle ilgili bir şeyler söylüyor. “Aman ne var sokakta kediler, köpekler bile doğuruyor.” diyenler, henüz bebek sahibi bile olmadığı halde ahkam kesenler, “Ne var bu kadar düşünecek benim nenem sekiz tane doğurmuş.” diyenler, normal doğumun da pek çok riski varmış, aman efendim sezeryana ne gerek varmış, bilmem kim fırt diye doğurmuş. İsyaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaan!!!! 🙂
Yaşayan bilir arkadaş 🙂 Ben bebeğimi o anki en iyi koşullarla dünyaya getirmeyi diliyorum. Kendi adıma beslenmeme, uykuma, sporuma, ilaçlarıma, kontrollerime, herşeyime dikkat ediyorum. Bebek bakımı, emzirme vb. konularda, iyi anne olabilmek için okuyorum, araştırıyorum. Kitaplarda bir çok yöntem, bilgi var elbette. Hepsini kendimce bir süzgeçten geçirip bebeğimi metotlardan çok iç güdülerimle büyütmeyi düşünüyorum. Tabii şu anda sadece düşünüyorum, neyi ne kadar hayata geçirebilirim bunu zaman gösterecek.
Bunca hassas ve dikkatli bir anne adayıyken insanlar bıraksınlar yorum yapmayı da, motive edici güzel cümleler kurarak huzur versinler bence. Hal hatır sormak isteyip ‘Ah bunlar daha iyi günlerin sen bir de doğsun neler olacak.‘ diyenlerden hiç bahsetmek bile istemiyorum. Yazımı gecenin bir vaktinde yazdığımdan mıdır, hormonlardan mıdır bilmem, pek bir sataşasım var herkese hahahaha 🙂 Neyse kursta doktorumuz; “Sizlerle her iki yöntemin de videolarını izleyebiliriz, isteyenler çıkabilir.” deyince salon birden boşaldı, 4-5 kişi kaldık sadece. “Korkularının üzerine gitmelisin Özümcüm.” deyip kalanlardan oldum. Videolar bittiğinde kendimi “Bunun başka yolu yok mu?” derken buluverdim. Adını şimdi hatırlamadığım ünlü biri ’Bilmek lanetlenmektir’ demiş, evet vallahi doğru demiş, izlemeyeydim iyiydi 🙂
Gönlüm şu anda epidural normal doğumdan yana ama son zamanlarda bunu gerçekleştirebilen çok az arkadaşım var, ya suları azalıyor ya bebek ters deniyor, bebecikler çoğunlukla sezeryanla dünyaya geliyor. Şimdi bana kızanlar olabilir “doktorlar kasıtlı mı yapıyor canım!” diye ama kurs doktorumuz sistemin bir parçası ve İstanbul’da çok tercih edilen bir doktor olduğu halde bize aynen şöyle dedi; “hastalarımızın hepsinin normal doğumu tercih ettiğini düşünürsek, doktorlar ayda 15 gün uykusuz kalır, sanırım bu biraz açıklayıcı olmuştur”. Bunun üstüne ben daha ne diyeyim a dostlar hakkımızda hayırlısını istemekten başka 🙂
Bu hafta kontrolümüz vardı, bizim minnoş büyümüş, 750 gr olmuş maşallah, en son bir kutu kola kadardı doktorumuzun deyimiyle. Haftaya da şeker yüklememiz var, her kafadan başka ses çıkan bir konu daha ama bunu uzun uzadıya anlatmayacağı. Ben doktoruma güvenip yaptırmaya karar verdim kısaca. Bu haftanın en mutlu eden konusuna gelecek olursak, dünya tatlısı teyzemin Londra’dan içi hediye dolu paketinin gelişi oldu. Bizim minnoşun bir mayosu bile var artık, giyeceği günleri iple çekiyorum.
Önümüzdeki hafta kimseye sataşmadan daha huzurlu ve mutlu yazılarla bir arada olmak dileğiyle der, sevgiler sunarım 🙂