Renan Tan Tavukçuoğlu İle Tavsiye Evi&Kanalı&Melekleri Üzerine…

Pek Sevgili Kadıköy Anneleri;

İşte yepyeni bir “Haftanın Girişimci Kadıköy Annesi” röportajıyla karşınızdayız. Aslında bu yazı o kadar uzun zamandan beri bekliyordu ki, kısmet ikinci yaşımızı kutladığımız bugünlere imiş. Türkiye’nin en güçlü kadın platformlarından Tavsiye Kanalı, Tavsiye Evi ve Tavsiye Melekleri’nin kurucu CEO’su ve aynı zamanda kendisi de bir Kadıköy Annesi olan Pazarlama Uzmanı Sevgili Renan Tan Tavukçuoğlu ile kariyerinden anneliğine, aile hayatından hayallerine kadar geniş bir çerçevede samimi bir söyleşi gerçekleştirdik. Renan’la melek olarak davet edildiğim ve Tavsiye Evi’nde Şubat 2015’te gerçekleşen bir etkinlikte tanışmıştık. İlk sohbetimizden itibaren karşılıklı bir sempati duyma durumu oldu 🙂 Röportajın içinde de bahsediyor, gerçekten iyi niyetli, temiz kalpli, kadın emeği destekçisi, çalışkan ve tanımış olmaktan büyük mutluluk duyduğum bir insan. Yazının sonunda biz Kadıköy Anneleri için de çok özel bir sürprizi var. Kendisine bol şanslar, kazançlar diliyor ve ikinci yaşımıza girdiğimiz bu ayda bize yaptığı jesti için çok teşekkür ediyoruz 🙂 Ve sizi de girizgahı fazla uzatmadan bu röportajı okumaya davet ediyoruz!

[divider]

K.A.: Sevgili Renan, öncelik zaman ayırıp söyleşi teklifimizi kabul ettiğin için çok teşekkürler. Kadıköy Anneleri seni az çok tanıyorlar ama bilmeyenler için kısaca kendinden bahsedebilir misin?

R.T.: Ben de davet için teşekkür ederim. Öncelikle Can’ın annesiyim. Can 2003 doğumlu. O henüz bir buçuk yaşındayken çalışmaya başladım. Bir ay deneyelim, olmazsa bırakırım demiştim. O gün bugündür kariyerim devam ediyor. Sondan başa doğru gidersek; son dört senedir kendi işimi yapıyorum. Ondan önceki 7 sene boyunca Türkiye’de kurumsal hayattaydım. Önceki 8 senede Amerika’da yaşadım. Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olduktan sonra Amerika’ya MBA yapmaya gitmiştim. Başarılı bir eğitim hayatım vardı. İş hayatında da her zaman hayallerimin peşinden gittim.

K.A.: Ve bu hayallerini gerçekleştirip “Biz kocaman kanatları olan ve bu kanatların birbirine değerek daha da güç kazandığına inanan, paylaşımın ve tavsiyenin gücüne inanan bir kadın topluluğuyuz” demişsin. Peki Tavsiye Kanalı ve Tavsiye Evi nedir kısaca bilmeyenler için açıklayabilir misin?

R.T.: Tavsiye Kanalı bir WOMM ajansı. İlk ve en başarılı örneği Amerika’daki BzzAgent. Gerçek ürün deneyimi üzerine oluşturulan arkadaş tavsiyelerinin gücünü pazarlama dünyasının hizmetine sunan bir iş modeli işletiyoruz. Müşterilerimiz Pınar, L’Oreal, Philips, Ülker, Migros, ebebek gibi Türkiye’nin önce gelen markaları. Tavsiye Evi ise, dünyada olmayan, ülkemizdeki pazarlama dünyasının ihtiyaçlarını karşılayan yeni bir iş modeli. Bağdat Caddesi üzerinde markalar ile döşenmiş bir deneyim evimiz var. Araba almadan test sürüş imkanı sunulur ya. Şimdi de tencere-tavaları, ütü ve süpürgeleri almadan önce ev ortamında deneyimle imkanınız var. Bununla birlikte Tavsiye Evi’nin en önemli özelliği sosyalleşme imkanı sunuyor olması.

K.A.: Buraya kadar tamam. Bir de “Tavsiye Melekleri” var. Kimdir bunlar? Kimler Tavsiye Meleği olabilir? Ne yaparlar?

R.T.: Tavsiye Melekleri olarak,  birbirimizin hayatını kolaylaştıran ve güzelleştiren bir kadın topluluğuyuz. İsteyen herkes üye olabilir. Her sitemizden üyelik yönlendirmeleri var:

K.A.: Bir de artık güncel olmayan ve yukarıdaki markalarından önce kurduğun ilk göz ağrın FikriMühim projesi var. O neden bitti?

R.T.: FikriMühim’i 2007 yılında bir reklam ajansı bünyesine kurmuştuk. Bununla birlikte bir WOMM ajansının yeni nesil bakış açıları ile yönetilmesi gerekiyor. 2012 yılında kendi işimi istediğim gibi yönetebileceğim şekilde kurmaya karar verdim.

K.A.: Şu an WOMM alanında sizin rakibiniz var mı? Mesela 2016 hedefleriniz arasında 250 bin kadına ulaşmak varmış. Henüz yıl tamamlanmadı ama hedefinize yaklaştınız mı?

R.T.: Maalesef rakibimiz yok. Rakip olsa keşke ve pasta büyüse. Türkiye’de iş yapmak kolay değil. Sektörümüz genel konjonktürden çok etkileniyor. Malum, geçtiğimiz sene Türkiye için pek çok açıdan zor bir seneydi. Bizim işlerimiz ve paralellik gösteriyor. 250.000 Tavsiye Meleği hedefimizi 2017 ilk yarıya erteledik.

K.A.: Eminim bu hedefe ulaşacaksınız. Peki hangi sektörlerden markalar sizinle çalışmayı tercih ediyorlar? Siz her geleni kabul ediyor musunuz yoksa kendinize göre çalışma kriterleriniz var mı? Mesela Tavsiye Evi’nde rakip firmaların ürünlerini sergilemediğinizi biliyoruz. İş modelini yürütürken para kazanma odaklı giderken başka hangi etik ve ahlaki konular önceliğiniz?

R.T.: Tavsiye edilmeye değer ürün ve markalarla çalışıyoruz. Ağırlıklı olarak yiyecek-içecek çalıştık. Evde özellikle rakip markalarla çalışmıyoruz çünkü bizim yaptığımız iletişim çalışmasının süreklilik göstermesi esas. Geleneksel reklam çalışmalarından çok farklı bir iş yapıyoruz biz. Para kazanma konusuna gelince, benim şöyle bir inancım var; para elbet kazanılır. Önemli olan huzurlu, etik ve tatminkar bir şekilde çalışmak. Sektörde benim bu yanım iyi bilinir.

K.A.: Hep büyük markalarla çalışıyorsunuz, peki küçük markalar ya da girişimciler için de tanıtım imkanı var mı? Mesela girişimci kadınlara uygun bütçeli kampanyalar yapıyor musunuz?

R.T.: Uygun bütçeli değil, ücretsiz destekler veriyoruz 🙂 Tavsiye Kanalı You Tube sayfamızda pek çok üyemizin işlerini tanıtmaları için çektiğimiz videoları izleyebilirsiniz. Kadın girişimcileri desteklemek gibi bir misyonumuz oluştu zaman içerisinde. Bize gereken hizmet ve ürünleri üyelerimizden satın alıyoruz. Dokunduğumuz hayatlarla yarattığımız fark, işin en tatminkar boyutu.

K.A.: Eşin Erdem Tavukçuoğlu ile de Tavsiye Evi’nde tanışma imkanı bulmuştuk, bu işi birlikte yürütüyorsunuz. İşte, evde birlikte olmak çok sıkıcı değil mi? Ben de eşimle bir ara 2 farklı işte 4 yıl birlikte çalışmıştım, şimdi de Kadıköy Anneleri için bazen birlikte kararlar veriyoruz ve zaman zaman sürtüşmeler yaşanabiliyor.

R.T.: Görevleri iyice ayırarak yürütmeye çalışıyoruz. Aksi takdirde hem evde hem işte huzurlu bir beraberlik yürütmek mümkün değil. Başaranlar yok değil ama bizim için birbirimizin sınırına girmemek önem taşıyor.

K.A.: Şahsen sizinle Tavsiye Meleği olarak, 2 büyük WOMM kampanyasına katılmış, 1 ürün tanıtım gününe gelmiş, Tavsiye Evi’nde düzenlenen ve Sevgili Müzisyen Anne Ahu‘nun davetiyle kurucusu olduğu Momsnightouttr 2015 iftar yemeğine ve sizin davetinizle Migros 2015 özel iftar sofrasına gelmiştim. Her bir kampanyada farklı modeller kullandığınızı, sürekli kendinizi geliştirdiğinizi, hatta ofisinizi bile geçen yaz büyüttüğünüzü bizzat biliyorum. Galiba yakında Avrupa yakasına da Tavsiye Evi kurma olanları var? Franchise verir misiniz yoksa işin başında mı durmayı tercih edersiniz?

R.T.: Tavsiye Evi büyüme planları arasında daha fazla sayıda ev açmak var tabii ama bu planların gidişatı genel konjonktürle paralel. Franchise sistemi, yakın zamanda değerlendireceğimiz bir opsiyon olabilir. Bu Eylül ayında Tavsiye Evi açılalı 3 sene olacak. Model oturdu, sistem rüştünü ispatladı. Önemli olan doğru kişilerle çalışmak. Onları bulduktan sonra, her şey mümkün.

K.A.: Biraz özele girersek, belli bir yaştan sonra kariyerinin seyrini değiştirmesiyle gurur duyduğun ABD’de okurken kargoyla gelen kitabın üzerinde adı olan bir annen var. Sende de oğlunu şaşırtabilecek ve sonradan ortaya çıkabilecek bir sanat yönü, ne bileyim yazı olur, müzik olur, oyunculuk olur cevherler var mı? 

R.T.: Hissettin de sordun sanki. Var Vallahi! Eylül-Ekim, bizim için yeni sezondur. Her sezona yeni bir sürprizle başlamayı seviyorum. Bu seferki de biraz kişisel bir sürpriz olacak. Can’ın annesi olmaktan çok mutluyum. Karşılıklı birbirimizden ilham aldığımız için de ayrıca kendimi şanslı bir anne olarak görüyorum.

K.A.: Hislerim biraz kuvvetlidir 🙂 Habertürk’te anneler günü özel yayınlanan bir röportajınızı okumuştum annenizle. Anneler ünlü yazar Canan Tan “Renan’la kardeş özlemimi giderdim” demiş. Ben de tek çocuğum ve oğlum da %99 te çocuk olacak ama yine de sorayım. Sence Can da ileride böyle bir özlem duyar mı?

R.T.: İlerde Can’a soralım 🙂

K.A.: Peki 🙂 Annen Canan Tan’ın “Yolum Düştü Amerika”ya kitabı da senin Amerika’daki günlerinde yaşadıklarından oluşan gizli bir romanmış 🙂 Çok heyecanlandım öğrendiğimde ve günlük tadındaki kitabın bir kısmını da okudum. Hırslı bir karakter var baş rolde.

R.T.: O kitabı okuyanların çoğu farklı yorumlar yapmıştır benimle ilgili. Hırs yorumunu ilk defa şimdi duydum. Olabilir. Her zaman istediğimi elde etmek için elimden geleni yapmışımdır. Ne istediğimi de iyi bilirim. Bununla birlikte yapıcı bir hırstır benimkisi.

K.A.: 13 yaşında Can isminde oğlun var, ben de Tavsiye Evi’nde tanışmıştım, akıllı sempatik ve anneye düşkün bir çocuğa benziyor. Sence nasıl bir annesin? Can’ın gelişimini desteklemek için hangi konulara önem veriyorsun? Mesela senin çok başarılı bir eğitim dönemin olmuş, onun okulla arası nasıl?

R.T.: Çok şükür ki başarılı ve derslerle ilgili bir çocuk Can. Babasına çekmediği için hepimiz duacıyız 🙂 Teog vs gibi Türkiye eğitim sisteminin dertlerini çekmemesi için, direkt liseye devam edebileceği bir okula verdik. Bu sene Teog senemiz olacak ve biz dershaneye filan gitmeyeceğiz. TRT Radyo’da Çocuk Saati programı vardır bizim zamanımızdan bilen bilir. Bu sene o yeniden hayat geçirildi ve Can orada seslendirme  yapıyor, buna devam edecek. 4 yıldır bateri çalıyor ve drama eğitimi alıyor. Bunlarla bir eğitim-öğretim dengesi oluşturduk kendimizce. Devam…

K.A.: Oğlun Can’ın Emrah Serbes’in tiyatro oyunun 15 dakikalık yer aldığını ve aktör olmak istediğini biliyoruz. Onu bu yönde destekliyor musun? Aslında gönlünden onu geleceğiyle ilgili ne geçiyor?

R.T.: Ben bir “ana olarak” mühendislik okumasını isterim 🙂 Şaka bir yana, mühendislik eğitimi almasını gerçekten isterim. O formasyondan sonra kafanın çok iyi formatlandığını ve sadece mühendislik alanlarında değil, iletişimin pek çok dalında da başarılı olduğunu düşünüyorum bu eğitimi alanların. Tabii ki karar kendisinin olacak ve aktör olmak isterse inşallah olur.

K.A.: Tüm bunların dışında uzman olduğun konu yani girişimcilikle ilgili dersler veriyorsun, oluşumları destekliyorsun. Bu konuda Türkiye nerede sence?

R.T.: Heyecanlı, bir o kadar da dikkatli olunması gereken bir noktada. Copy-paste iş modelleri, para kazanmak amaçlı kurulan işler dışında, farklı ve fark yaratan iş modelleri görmek beni çok heyecanlandırıyor. Bunun da farklı bir bakış açısı gerektirdiğini biliyorum. Tüm amacım, bunu paylaşarak girişimleri ve girişimcileri desteklemek.

K.A.: Bir yazını görmüştüm” Şu kadar likeınız vari, bu kadar takipçiniz var vs Eee sonuç? Önemli olan ne kadar para kazandığınız” Burada ne demek istedin tam olarak?

R.T.: Yaptığım çoğu işte sonuç odaklıyımdır. Bunu markaların dikkat etmesi gereken bir nokta olarak belirttim. Like sayıları değil, kar miktarı peşinde olmaları gerektiğini hatırlatmak istemiştim. Sonuç olarak dijital ortam manipülasyona çok açık malum.

K.A.: Gelelim fasülyenin faydalarınaaa 🙂 Kadıköy Anneleri’ni nereden duydun? Ne düşünüyorsun? Takip edebiliyor musun? Evet ise en çok hangi sosyal mecra üzerinden ve hangi konulardaki paylaşımlarımız ilgini çekiyor?

R.T.: Sanırım senden duydum. İlk göz göze geldiğimiz anı tam olarak hatırlayamıyorum ama sanırım Tavsiye Evi’ne geldiğin bir davette tanışmışızdır(Aynen öyle). Kadıköy Anneleri’ni keyifle takip ediyorum. En çok senden gelen mailları seviyorum. O kadar cici, sevimli, içten ve detaylı ki… İşte diyorsun, harika bir kadın daha harika bir iş yapıyor!

K.A.: Ah çok teşekkürler, utandım 🙂 Son olarak tek cümleyle kendini özetlemek istersen; Renan bir anne, bir kadın, bir eğitmen ve bir girişimci olarak nasıl biridir?

R.T.: Heyecanlı, eğlenceli ve iyi niyetli(bazen gereğinden fazla) biridir ve mutludur… Çok teşekkürler!

K.A.: Asıl biz her zaman yanımızda olup bize destek verdiğin için teşekkür ederiz. Bu uzuuun sorulara da samimiyetle cevaplar verdin. Sen gerçek bir #haftaningirisimcikadikoyannnesi sin! Son olarak ne söylemek istersin? 

R.T.: Kendim de bir Kadıköy Annesi olarak Kadıköy Anneleri’ni Tavsiye Evi’nde görmekten mutluluk duyacağım. Zaten ortak işler yapıyoruz. Daha da artmasını umuyorum ve seni, 10 Kadıköy Annesi ile birlikte 24 Haziran, Cuma akşamı iftara davet ediyorum. Çok keyifli bir buluşma olacağına eminim…

K.A.: Biz de eminiz 🙂 O halde bu 10 ismi belirlemek için 10 arkadaşımızı bu röportajın altına yorum yapmaya davet ediyoruz. Bakalım kimler bizi yakından takip ediyor ve röportajı sonuna kadar okumuş?

[author title=”Aslı Altınok Erdal” image=”https://kadikoyanneleri.com/wp-content/uploads/2016/05/ka_asli_foto.jpg”]1982 Çan/Çanakkale doğumlu Aslı(Nam-ı diğer “Muhtar Anne”), 2004 yılında Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun oldu. 2004-2006 yılları arasında Chicago, ABD’da Au Pair olarak çalışırken College of Dupage’te İşletme ve Uluslararası İlişkiler dersleri aldı. 2007 yılından bu yana çalıştığı Uluslararası Fuarcılık sektöründe 20’den fazla ülke, 40’tan fazla dünya şehrine seyahat etti. Temmuz 2012’de 3 yıllık hayat arkadaşı Koray’la evlendi. 13 Ocak 2014’te oğlu Rüzgar’ın hayatına girmesiyle birlikte ikamet ettiği Kadıköy’de, kendisi gibi hayattan zevk almayı bilen annelerin bir araya gelip deneyimlerini paylaştığı Kadıköy Anneleri’ni kurdu. Oğlu 7 aylık olduğunda tam zamanlı çalışma hayatına geri döndü. Halen fuarcılık işi, Kadıköy Anneleri, fotoğrafçılık ve aile hayatı dörtgeninde hayatta kalma mücadelesi veriyor.[/author]