Rüzgar 2,5 aylık olduktan sonra, hamilelikten bana yadigar kalan kilolarımı atmak için harıl harıl egzersiz alternatifleri aramaya başlamıştım. Bebek arabasıyla Kadıköy rıhtımında ilerlerden istemsizce başımı kaldırdım ve tabeladaki şu iki muhteşem kelimeyi gördüm; “Ve Dans”. Bu, evimizin tam arka sokağında olan ve salsa, zumba, pilates, tango, düğün dansı, çocuklar için hip-hop dersleri veren butik bir dans atölyesiydi. Tabelayla ilk bakışmamızda -her ne kadar karşımdaki cansız bir varlık olsa dahi- o mekanda bundan sonra çok vakit geçireceğimi anlamıştım.
Yaklaşık 2 aydır eğlenceli ve kolay bir fitness-dans programı olan zumba derslerine kesintisiz devam ediyorum. Ateşli dans müziklerini, egzotik ritim ve dinamik egzersiz hareketleriyle birleştirerek fit ve zinde bir görünüm sağlayan Zumba’yla ilgili ayrıntılı paylaşımlarım başka bir yazının konusu olacak, bugünse size bebeğinizle birlikte yapabileceğiniz Anne&Bebek Zumbası’ndan bahsedeceğim.
Hamile Yogası’ndan İrlandalı arkadaşım Brid’le birlikte Zumba derslerine devam ederken, “Bu eğlenceli vakitleri neden bebeğimizle de geçirmeyelim?” sorusunu sorduk kendimize. Brid’in bir arkadaşı Anne&Bebek zumbasının Kanada’da yaygın olduğu bilgisini verince hemen araştırmalara başladım.
Dünyada sadece Kanada ve ABD’de yapılan bu zumba çeşidini Türkiye’de deneyen olmamıştı. Zumba hocamıza bu isteğimizden bahsettik ve o da fikre sıcak bakınca birlikte, bebekler üzerimizdeyken yapılabilecek hareketlere-malum kısıtlı- ve müziklere çalışmaya başladık. Gizem Hoca’ya örnek videolar ve muzik listesi gönderdikten sonra Kadıköy Anneler çekirdek grubunun da ortak kararıyla deneme dersi için uygun bir gün ve saat belirledik ve böylece Anne&Bebek zumbası Türkiye’de ilk defa hayata geçmiş oldu!
Gerçekten de anneler kanguru ya da slinglerine (max 20 kiloya kadar) bebeklerini koyarak müthiş keyifli zaman geçirebiliyorlar. Hatta Rüzgar her seferinde tatlı tatlı uykuya daldı. Diğer annelerin bebekleri de aynı şekilde sakince annelerini izleyip gülücükler saçtılar. Yarım saat süren danstan sonra da Ve Dans’ın bahçesindeki koltuklarda çay-kahve ikramıyla diğer annelerle dedikodu yapabilir, bebeğinizi emzirebilir, altını değiştirebilir, kısacası kendinizi evinizde misafir ağırlyor gibi hissedebilirsiniz.
Salt iyi zaman geçirmek için kalkıp da oralara gitmeye üşenirim derseniz eğer, Anne&Bebek zumbasının faydaları saymakla bitmez;
- Bebek, annesinin kalp atışı ve sıcaklığını duyarken kendini güvende hisseder
- Bebek, şimdiden bebeklik arkadaşları edinir 🙂
- Bebek, annenin dans esnasındaki ritmik salınımlarıyla, kendini anne karnında sanar
- Bebeklerin hassas kulakları için özel olarak ayarlanan müziğin ses yüksekliği onlara ninni gibi gelir
- Bebekler çoğunlukla dans esnasında uyur ya da gülümseyerek annelerinin el-kol hareketlerine bakarlar
- Anneler, bebek bakımı esnasında takip etmeye vakit bulamadığı güncel şarkıları dinleme fırsatını yakalar
- Anneler, bebeklerinden ayrı yapabileceği bir aktiviteyi onlarla birlikte paylaşarak suçluluk duygusu yaşamaz
- Anne, birbirinden eğlenceli ve enerjik müzikler eliğinde farkında olmadan dans etmeyi öğrenirken aynı zamanda spor yapar
- Anne, bebeğiyle kaliteli zaman geçirir
- Anne, bebeğin de ağırlığıyla vücut kaslarını(karın, bacak, kol, basen) çalıştırır ve kalori yakar
- Anne, kendisi gibi annelerle tanışarak sosyalleşir.
Tabi bu sıradışı “Yeni nesil anne” icadı dans için, “Aman bebekler ayran olacak, yazık koyun kenara rahat rahat uyusunlar, ay işkence etmeyin sabilere” eleştirilerinde bulunanlar da yok değil. Bunlara kulak tıkamayı bilenlerdenseniz bravo, siz de bir Kadıköy Annesi’siniz demektir 🙂
Yaklaşık 1 aydır “Ve Dans” bünyesinde devam eden ve her cuma saat 12:00’de gerçekleşen “Anne&Bebek” zumbasının nasıl birşey olduğu hala gözünüzde canlanmadıysa buyrun, videomuz aşağıda.
Detaylı bilgi için buraya tıklayın.
Aslı Altınok Erdal
1982 Çan/Çanakkale doğumlu Aslı(Nam-ı diğer “Muhtar Anne”), 2004 yılında Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun oldu. 2004-2006 yılları arasında Chicago, ABD’da Au Pair olarak çalışırken College of Dupage’te İşletme ve Uluslararası İlişkiler dersleri aldı. 2007 yılından bu yana çalıştığı Uluslararası Fuarcılık sektöründe 20’den fazla ülke, 40’tan fazla dünya şehrine seyahat etti. Temmuz 2012’de 3 yıllık hayat arkadaşı Koray’la evlendi. 13 Ocak 2014’te oğlu Rüzgar’ın hayatına girmesiyle birlikte ikamet ettiği Kadıköy’de, kendisi gibi hayattan zevk almayı bilen annelerin bir araya gelip deneyimlerini paylaştığı Kadıköy Anneleri’ni kurdu. Oğlu 7 aylık olduğunda tam zamanlı çalışma hayatına geri döndü. Halen fuarcılık sektöründe pazarlama işi, Kadıköy Anneleri, İFSAK bünyesindeki 4 Mevsim Büyükada, Şiirden Fotoğrafa İstanbul, Yansıyan Kadınlar belgesel fotoğrafçılık projeleri ve aile hayatı dörtgeninde hayatta kalma mücadelesi veriyor.