Sevgili Kadıköy Anneleri merhaba,
Bir sanat eğitimcisi olarak çocukların kendilerini ifade etmeleri ve yaratıcılıklarını açığa çıkarmaları için uğraşıyorum. Bunun için duyular, duygular ve tabii ki geçmiş yaşantılar çok önemli. Küçük buluşlarında çocukları cesaretlendirmek, bağımsız attıkları her adımda onları özgürleştirmek hem kolay hem de zor bir iş. Yaratıcı bireyler yetiştirebilmek için öncelikle merak duygusunun hiç bastırılmaması gerekiyor. Keşfetmek, soru sormak, araştırmak, bulduklarını sorgulamak bireyin gelişiminde çok önemli. Yaratıcılığın ortaya koyulmasında ve geliştirilmesinde önemli araçlarından biri de bebekleri/çocukları nitelikli, özgün, yaratıcı eserlerle buluşturmak. Edebiyat evimize kadar giren bize yenidünyaların kapılarını kolayca açabilen, bireyin hiçbir araca ihtiyaç duymaksızın kendi kendine alımlayabildiği bir sanat alanı. Çocuk edebiyatı da hem dilsel hem görsel metin ile bebeğin/çocuğun duyularını devindirir ve onun hayal gücünü ve yaratıcılığını harekete geçirerek onu yaratıma teşvik eder. İşte bu sebeple bizler ebeveynler olarak bebeklerin/çocukların hayatı anlamlandırma çabasına sanatla ışık tutmak durumundayız.
Yaratıcılık denen şey yaşamın içinde basit ama bir o kadar da farklı olandır. Tıpkı Eric Carle’nin “Aç Tırtıl” adlı kitabı gibi. Kitaba baktığınızda bir tırtılın kelebeğe dönüşünü anlattığını görürsünüz. Ne kadar basit değil mi? Evet belki öyle ama basit olan böylesine bir hikâye, nasıl oluyor da yayımlandığı 1969 yılından bu yana 47 dile çevrilip ve 30 milyon adet satabiliyor? Dünyada her dakikada bir adet “Aç Tırtıl” kitabı satıldığı söylenebiliyor? Kitap neden klasikleşen çocuk kitaplarından sayılıyor ve her bebeğin/çocuğun kitaplığında demirbaş oluyor? Oluyor çünkü Eric Carle, böylesine basit bir hikayeyi öylesine renkli ve eğlenceli anlatıyor ki. Ama kitabı öne çıkaran bu kezne görsel ne dilsel yanı ne de umuda dair iletisi. Carle’nin bulduğu/yaratığı tasarımı öylesine farklı kılıyor ki hikâyeyi işte bu yaratıcılık diyorsun. Kitapta aç tırtılın yediği her şeyde bir delik açan bu özgün tasarım aslında yazarın delgeçle kâğıtlara delik açtığı sırada aklına geliyor ve birden bol ödüllü bir kitaba sahip oluyor. Kitap öylesine bir üne sahip oluyor ki Birleşik Krallık ve ABD’de üzerinde hikayedeki tırtılın resmi bulunan posta pulları basılıyor. 2009 Mart ayında arama motoru Google kitabın 40. Yılı şerefine özel logo hazırlıyor.
Kitap Türkçede ilk kez Fatih Erdoğan’ın çevirisiyle 1994 yılında “Mavibulut Yayıncılık” tarafından yayınlandı ama basımı bitmesine rağmen uzun bir ara verildi ve 2010 yılına kadar ikinci baskısı yapılmadı. Şimdi ise kitabın üç farklı baskısı var; karton kapak ve ince kağıt sayfa ile büyük boy baskı, mukavva cilt/sayfa ile küçük boy baskı ve üç boyutlu baskı. Yeni bebeği olan arkadaşlarınıza ve ilk yaş günü kutlaması olan bir bebeğe harika bir hediye olacağını düşündüğüm bu kitap, renk-sayı kavramı ve haftanın günleri konusunda da oldukça öğretici.
Bu kadar bilgiden sonra gelelim kitabın hikayesine; Ay ışığının aydınlattığı küçük bir yumurtadan ertesi gün küçük bir tırtıl çıkar. Küçük tırtıl çok açtır ve bir hafta boyunca önüne gelen her şeyi yiyerek kocaman bir tırtıla dönüşür. Sonra kendine koza denilen bir ev yapar ve iki hafta sonra kozadan bir delik açarak çıkar. Ama o artık bir tırtıl değil rengârenk kanatları olan çok güzel bir kelebektir.
Bu kitabı oğlum İda’ya geçen ay İyi Cüceler Kitabevi’nden aldım. Kadıköy Anneleri olarak çok şanslıyız çünkü yanı başımızda çocuklarımız için böylesi bir kitap evi var. Sahibi Ece, Çocuk Yogası Eğitiminden arkadaşım. Kendisinin de dünya tatlısı iki çocuğu var. Ekibi de oldukça donanımlı. İyi Cüceler bizleri sadece nitelikli çocuk kitaplarıyla bizleri buluşturmakla kalmıyor aynı zamanda dramadan, müziğe birçok sanatsal atölye düzenliyor. Ayrıca kitap tanıtım ve imza günleri yapıyor. İşte biz de Tilki Toni ile birlikte bu Cumartesi günü yani 23 Mayıs 2015’de saat 15.00’de İyi Cüceler’de olacağız. “İyi ki Varsın Tilki Toni” kitap dizimizi çocuklar için imzalayıp söyleşi de bulunacağız. Bu köşeden beni takip edenlerle orada buluşmayı ve tanışmayı dilerim. Söyleşi hakkında ayrıntılı bilgiye buradan erişebilirsiniz.
Sevgiyle kalın,
[author title=”Hafize Güner” image=”https://kadikoyanneleri.com/wp-content/uploads/2015/01/ka_ozum_foto.jpg”]İda’nın annesi, çocuk gelişimi ve eğitimi öğretmeni, yaratıcı drama uzmanı/öğretmeni, çocuk yogası eğitmeni, drama/tiyatro ve çocuk kitapları yazarı. Şimdilerde Terakki Vakfı Okulları’nda çalışıyor. Moda’da yaşıyor. Dört kedisi, sokak köpekleri, Tilki Toni kitapları ve biricik eşiyle huzurlu ve mutlu.[/author]