Sevgili Kadıköy Anneleri merhaba,
İlk Kitaplığım köşesi olarak dolu dolu geçirdiğimiz bir sezonu daha geride bırakıyoruz. Beş yıldır bu köşede yazar, sanat eğitimci ve bir anne olarak oğlum İda’ya okuduğum kitapları tanıttım. Bugüne kadar tam elli beş kitabı ele aldığım yazılar yayımladık. Mevsimde bir defa olmak üzere butik kitabevlerinde, kütüphanede, pazarda ve daha pek çok farklı mekânda on altı küçük küçük kitap kurtları buluşması gerçekleştirdik. Bu buluşmalarda yazarlar ve çizerle bir araya geldik. Yazarlar, çizerler, yayıncılar, çevirmenler, kütüphaneciler, masal anlatıcıları, kitabevi sahipleriyle röportajlar yayımladık. Bu sezon yaptığımız röportajla birlikte bu köşede on iki özel ismi ağırladık. Her birinde ikisi yerli ikisi çeviri seri kitapları anlattığımız üç farklı “seri kitaplar dosyası” yaptık. Bebeklere özel yazılar ve kitap tanıtımlarına yer verdik. Sayısını tutamayacağım kadar çok sayıda – çoğu da yazarından imzalı- kitap hediye ettik. Tüm bunları yaparken tek amacım nitelikli çocuk kitaplarını ve yaratıcılarını sizlerle buluşturmaktı. Şimdi bu beş yılın ardından dönüp arkaya baktığımda bu amaca fazlasıyla ulaştığımı görmek nasıl bir mutluluk anlatamam. Paydaşım olduğunuz için her birinize kalpten teşekkür ederim.
[divider]
[foogallery id=”8234″]
[divider]
Oğlumla defalarca okuyup oynadığımız kitaplardan aklıma, kalbime düşenleri özenle seçerek anlattığım bu köşede yeni çıkan kitapları özellikle takip edip onları size tanıtmak için özel bir çabam hiç olmadı. Çünkü bir kitabı yazmak için önce onunla bir bağ kurmam gerekiyor. Nitelikli bir kitap çok katmanlıdır. Her okuduğunuzda yeni şeyler keşfedersiniz. Bir çocuğun tekrar tekrar o kitabı okumanız istemenizin altında yatan şey de biraz da budur. Geçtiğimiz Şubat ayında Cumhuriyet Kitap’ta çocuk ve gençlik sayfalarındaki görevimle beraber yeni çıkan kitapları daha yakından takip etme imkânı buldum. Üç haftada bir “Taş – Kâğıt – Makas” sayfasına yazı hazırlamak ve her hafta Kitapçı sayfası için kısa tanıtımlar yazmak durumunda olduğumdan yeni yayınları takip etmem ve hızlıca kaleme almam gerekiyor. Bu hız içinde beni ve oğlumu etkileyen şahane bir kitabı sizinle paylamak, sezonu bir değişiklik yapıp taze çıkmış bir eserle kapatmak istiyorum. Hepinize bol sevinçli bir tatil dilerim.
Ada / Mark Janssen / Çeviren: Sinan Çakmak / Can Çocuk Yayınları / 2019 / 32 sayfa / + 5 yaş
[divider]
[clickToTweet tweet=”İlk Kitaplığım bu ay tatile giriyor. Son kitap yazısı ise -Ada-” quote=”Bu yazıyı çocuk kitabı sever arkadaşlarınızla da paylaşın!” themie=”style3″]
[divider]
25x 33 cm boyutlarıyla şefkat dolu bir hikâyeyi muazzam, rengârenk görsel bir şölen eşliğinde sunan bu kitapta tüm mevsimleri iliklerinize kadar hissediyor tüm duyguları kalbinizin derinliklerinde duyuyoruz. Sophie, babası ve köpeği, bir deniz kazasının ardından yaşam mücadelesi verirken bir ada bulurlar. Daha doğrusu bir ada bulduklarını sanırlar. Sığındıkları bu ada aslında dev bir deniz kaplumbağasıdır. Kaplumbağa, kimi zaman hiç kıpırdamadan durarak onları üstünde uyutup dinlendirir kimi zaman ise tehlikelerin kol gezdiği denizde onları korumak için elinden geleni yapar. Mevsimler gelip geçer, kuşlar göç eder, renkler değişir. Sophie ve babasının beklemekten başka çareleri yoktur. Ufuktaki dumanı beklerken denizdeki yaşamın mucizelerine de tanık olurlar. Nihayet kurtarıldıklarında ise Sophie, birlikte mutlu günler geçirdikleri “o” nazik adaya teşekkür etmeden gitmek istemez. Denize dalar ve ona bir öpücük kondurur. Çocuklar böyledir işte aslında her şeyin farkındadırlar ve biz yetişkinlerden daha fazla duyarlı ve sevgi doludurlar. Kitap, çocuklar kadar biz yetişkinlerin de hayal güçlerini harekete geçirecek ve yepyeni yaratımlarda bulunmaya özendirecek nitelikte. 450’nin üzerinde kitap çalışması bulunan Hollandalı yazar ve çizer Mark Janssen’in yine Sinan Çakmak’ın çevirisiyle dilimize kazandırılan ve Can Çocuk tarafından Mehmet Erkurt editörlüğünde yayımlanan “Sıradan Bir Gün” adlı bir kitabı daha bulunuyor.
Yazıyı sonlandırırken yeni sezonda harika sürprizlerim olduğunu yazmadan yapamayacağım. Ben hepsini teker teker sizlerle paylaşmak için altıncı sezonu iple çekeceğim. O zamana kadar sevgiyle kalın,
[author title=”Hafize Güner” image=”https://kadikoyanneleri.com/wp-content/uploads/2015/01/ka_ozum_foto.jpg”]1976 yılında İstanbul’da doğdu. Lisans eğitimini Çocuk Gelişimi ve Eğitimi üzerine, yüksek lisansını ise Yaratıcı Drama üzerine yaptı. Doktora düzeyinde Çocuk Edebiyatı dersleri aldı. 2005 yılından beri Terakki Vakfı Okulları’nda Yaratıcı Drama Uzmanlığı/Öğretmenliği yapıyor. Sanat yoluyla öğrenme, eğitim için tiyatro konusunda projeler yürüttü ve bu konularda bildiriler yayınladı. “Yaratıcı Drama Köprüsü” adlı sempozyumun öncülüğünü ve koordinatörlüğünü yaptı. “İlköğretimde Yaratıcı Drama” ve “Eğitim İçin Tiyatro Uygulamaları” adlı iki kitap yazdı. Tilki Toni’nin yaratıcısı, “İyi Ki Varsın Tilki Toni” serisinin yazarı. “Aslan’ın Doğum Günü” ve “Park Canavarı” adlı resimli çocuk kitapları da bulunan Güner, kitapların çocuk okurla buluşması için sanatsal çalışmalar yürütüyor ve performanslar yapıyor. Çocuk yogası eğitmeni ve aynı zamanda hikaye anlatıcısı olarak “Masal Yoga” kavramının öncüsü ve yürütücüsü. Şimdilerde “İda ve Mila” adlı yeni serisinin yayına hazırlanmasını heyecanla takip ediyor. Serinin ilk kitabı olan Kuş Gibi’nin raflarda yerini almasının sevincini yaşıyor. Kadıköy Anneleri web sitesindeki “İlk Kitaplığım” adlı bu köşede üç yıldır düzenli olarak çocuk edebiyatı yapıtlarını tanıtıyor ve yılda dört kez olmak üzere Küçük Kitap Kurtları Buluşmaları düzenliyor. 3.5 yaşındaki oğlu İda, eşi Hasan Nami ve kedileriyle birlikte Moda’da yaşıyor.[/author]
