İlham Veren Babalar: Kumral Ada Mavi Baba

Herkese merhaba, Bu yazımda sizi, “Evlat edinmek de bir doğum şeklidir ve yüksek sesle konuşulmalıdır.” diyen bir baba ile buluşturmak istiyorum. Varoluşunu sanatla, şiirlerle, kitaplarla anlamlandıran, duygusal karakteriyle tüm toplumsal sorunlara duyarlı ve kızına âşık bir baba ile tanışmaya hazır mısınız? Bu satırları okuduğunuza göre, evet cevabı verdiğinizi düşünüyorum. O halde sosyal medyada; “Kumral Ada Mavi Baba” adıyla bilinen Serkan Gizli‘yi tanımaya başlayalım.

İlham Veren Babalar: Kumral Ada Mavi Baba

Serkan ve eşi, ikinci evliliklerini yapan ve ilişkilerinin başında biyolojik yollardan çocuk sahibi olamayacaklarını konuşup kabul eden bir çift. Onlar kızları Elif Ada‘ya kavuşacakları yolculuğa çıkmadan önce, “tüp bebek olmazsa evlat ediniriz” diyerek hemfikir olmuşlar. Tüp bebek deneme süreçleri çok zorlu geçip, üstelik başarılı sonuç vermeyince evlat edinmeye karar vermişler. Bundan sonrasını sevgili Serkan’dan dinleyelim;

“Sosyal hizmetlerden gerekli başvuru evraklarını aldıktan sonra, kızımıza hamile biyolojik anneden haberdar olduk ve iletişime geçtik. Yaklaşık üç ay sonunda kızımızı kucağımıza aldık. Sonra evlat edinme işlemleri başladı ve yoğun bir bürokratik süreçten geçtik.“. Bu süreç pek kolay olmamış ne yazık ki. İşini yaparken gerekli özeni göstermeyen insanların en küçük hatalarının, başka hayatlarda nasıl acıya sebep olduğunu bir kez daha duyumsadım dinlediklerimle. Bu acıyı şöyle anlatıyor;

Serkan; “Evlat edinme davası sürecinde bizi en çok üzen olay, davamıza bakan hakime hanımın önemli bir detayı yanlış hatırlayıp dava reddine sebep olmasıydı. Medeni Kanunun evlat edinme şartlarında -en az beş yıl evli olmak- veya -otuz yaş üstü olmak- şartındaki ‘veya’ ‘ve’ diye hatırlamıştı hakime hanım. Otuz yaş üstü kuralına uyuyorduk ancak henüz dört yıllık evliydik.. Bunu duyduğumda empati kurmamam ve üzülmemem mümkün değildi, çok üzüldüm.


[foogallery id=”8757″]



Neyse ki uzun çabalardan sonra mutlu sona ulaşılmış ve on bir yıl önce biyolojik olarak değil ama
kalbiyolojik anne baba olmuş Serkan ve eşi. “Kalbiyolojik” terimini duyardım anlamını bilmezdim, şimdi öğrendim ki evlat edinen veya koruyucu aile olmak isteyenlerin kullandığı bir terim. Bazen, bedenin doğuramadığını kalp doğuruyor. Biyolojik olarak doğurduğuna bakamayanlar varken, kalben doğurduğuna hayat verenler oluyor. Bu süreçte sadece bürokratik engeller değil insanlardaki empati eksikliği de üzmüş onları. Ne yazık ki ülkemizde hâlâ bir tabu olmaya devam ediyor evlat edinme konusu.

Utanmıyor musun Çocuğum Olmuyor Demeye?

Ailelerimiz tedavi sürecinde de, evlat edinme kararımızda da saygı duyarak yanımızda oldular. Kızımızı büyütürken çok destekleri var. Ancak karşı çıkanlar, şaşıranlar ve eleştirenler de oldu açıkçası. Mesela, en yakın arkadaşım ‘utanmıyor musun çocuğum olmuyor demeye’ diye sordu. Çünkü neredeyse toplumun geneli, doğurganlığı erkeklik ve kadınlık göstergesi olarak algılıyor.” diye anlatıyor Serkan. Bazen de büyük sevap işlediklerini, iyilik yaptıklarını söyleyen insanlar oluyormuş ki bu da onları üzen yaklaşımlardan biri.

“Biz sevap ya da iyilik için değil, bir çocuğa anne babalık yapabilmek için evlat edindik. Bir tohumun filizlenip, kök salıp, dallanıp meyve verirken yanında olmak, onu sulamak; onu yağmurdan, doludan, kardan, fırtınadan korurken bunlarla nasıl baş edebileceğini öğretmek gibi sorumluluklarla kendimizi de yetiştirmek istedik” diyerek adeta insanlık dersi veriyor Serkan. “Evlat edinmek de bir doğum şeklidir ve yüksek sesle konuşulmalıdır.” felsefesi ile toplumda farkındalık yaratmak isteyen

Serkan ve eşinin amacı; insanların bu yanlış tutumlarla kendilerini anne baba olmaktan mahrum ettiğine, evlat edinilenlerin de bu toplum baskısı yüzünden durumu sakladığında yaşayacakları travmaya dikkat çekmek.

Kızınız Elif Ada, ne zaman öğrendi evlat edinildiğini diye sorduğumda; “Yaklaşık üç yaşından beri biliyor. Psikolog desteği aldık ve en başından beri şeffaf olduk. Çocuğumuzu severken sıklıkla ‘iyi ki bizim kızımız oldun, iyi ki bizi seçtin’ dedik. Evlat edindiğimizi hiç kimseden gizlemedik ve Elif Ada’nın yanında yüksek sesle konuşarak durumu normalleştirdik.” cevabıyla uzmanların da onayladıkları yaklaşımlarını anlatıyor.

Neden Sayfasının adı Kumral Ada Mavi Baba?

“Biz bu yola çıkarken konuyla ilgili deneyimlerinden yararlanacağımız ve umutlanacağımız örnekler aradık ama bulamadık. Bu nedenle eşim ‘elifadaninannesi‘ adındaki sayfasını açarak evlat edinme ile ilgili deneyimlerimizi paylaşmaya başladı. Daha sonra ‘Başka Bir Doğum Hikayesi’ adında kitap yazdı. O kitapta benim de kızımıza mektuplarım ve şiirlerim yer alıyor. Ben de özellikle erkeklerin evlat edinme konusundaki önyargılarını kırmak ve onları cesaretlendirmek için ‘Kumral Ada Mavi Baba’ adındaki sayfamı açtım.” sözlerinden sonra, konu sayfa adına gelmiş oldu. O halde hemen öğrenelim neden sayfasının adı Kumral Ada, Mavi Baba?

Edebiyatseverlerin iyi bileceği bir Buket Uzuner romanı vardır: “Kumral Ada Mavi Tuna. Benim de 1997 yılında ilk basımında heyecanla okuyup unutamadığım kitaplardandır. Bu romandan etkilendiğin için mi sayfa adını böyle seçtin diye sorduğumda şöyle cevaplıyor Serkan; “Eşimle ilk karşılaşmamız elinde bir kitapla olmuştu, daha sonra da kitaplar hayatımızda hep var oldu. Kızımız olunca hem Elif adını, hem de eşimin ‘Kumral Ada Mavi Tuna’ romanındaki Ada kahramanına olan sevgisiyle Ada adını verdik. Sayfamın adını da sevdiğimiz bu romandan yola çıkarak vermiş oldum, kitapların büyülü dünyasında gerçek aydınlanmaların gücünü hep hissedebilmek için..

Sevgili Serkan’ın ilham veren babalığında beni en çok etkileyen unsurlardan biri, kızına olan aşkını şiirleriyle ve yazılarıyla ölümsüz kılması…

“Sen!
Boyundan büyük bir eserin mimarı,
O kadar bekledim ki seni mevsim mevsim
Açtım her bir ümitte,

soldum tekrar yokluğunda.
Ama işte en beklenmedik ve geç zamanda geliverdin.
Baba olabilmek varlığınla,
İnsanlığımın erişebileceği en üst noktası.
İyi ki vardım, iyi ki varsın
İyi ki senin babanım.

Başka Bir Doğum Hikayesi

Bu dizelerin ait olduğu şiirin tamamını ve sevgili Serkan’ın diğer şiirleri ile kızına yazdığı mektuplarını @kumral.ada_mavi.baba hesabından okuyabilirsiniz. Ayrıca eşi (@elifadanin_annesi) Duygu Çağlar Gizli’nin kaleme aldığı, @yanpasajyayinevinden çıkan “Başka Bir Doğum Hikayesi” kitabında da bazı şiirleri ve şiirsel mektupları bulunuyor.

Bir filozof gibi hayatı derinliklerinde sorgulayıp, düşünce üreten bir baba olarak Serkan; Descartes’in “Düşünüyorum Öyleyse Varım” sözünü rehber edinmiş. Bu sözün yansıması ile “Varım Öyleyse Düşünmeliyim” fikrinden yola çıkarak; kızını büyütürken onunla gezip gördükleri yerler hakkında sohbetler etmiş, onun da gördüklerini sorgulayan ve fikirlerini söyleyebilen bir insan olması adına cesaretlendirmiş.

O Kafenin de Hikayesi Var mı?

Hatta bununla ilgili bir anısını gülerek anlatıyor; “Geçtiğimiz yıl Kapadokya gezimizde Güvercinlik Vadisi’nin, Aşk Vadisi’nin, Peri Bacaları’nın, Üç Güzeller’in hikayelerini anlattım ona. Öyle çok şey konuştuk ve anlattık ki; sıradan bir kafeye dinlenmeye girdiğimizde dahi, o kafenin de bir hikayesi var mı diye sormaya başlamıştı..

Çocukları ile hayatı her yönüyle paylaşan, onlara sevgisini ve ilgisini göstermekten çekinmeyen babaların çoğalması umudumla; sevgili Serkan’ın @kumral.ada_mavi.baba hesabını takibe almanızı öneririm. Sadece babalığı ile değil, felsefe, kültür ve sanat yönünden zengin içerikleriyle  paylaşımları hepimize ilham verecek.

Mutlu toplum adına umudumuzu çoğaltacak, başka bir babanın ilham veren yolculuğunda buluşmak üzere…

Sevgiler,
Esin İrlan
@40yildabiranneolmak

Esin İrlan
Esin İrlanhttps://kadikoyanneleri.com/category/40-yilda-bir-anne-olmak/
Duru'nun annesi Esin :) Halkla İlişkiler eğitimi ve kurumsal hayattaki iş deneyiminden sonra; içindeki yaratıcılık ve üretme isteğiyle takı tasarımında uzun soluklu bir yola çıktı. Ne istediğini ve ne istemediğini erken yaşlarda keşfederek, hayatının aşkıyla yirmi iki yaşında evlendi. On beş yıldır eşiyle beraber Beşiktaş'ta kendi takı mağazasını işletiyor. Tasarımlarını takı sevdalıları ile buluştururken, takı yapımını öğrenmek isteyenlere özel ders veriyor. Onsekiz yıl anne olmama hakkını kullanarak, kırk yaşında anne oldu. "Kaç yaşında anne olursak olalım, kırk yılda bir anne oluyoruz; keyfini çıkaralım bu yolculuğun" mottosuyla @40yildabiranneolmak sayfasını açtı. Kültür-sanat ağırlıklı etkinlikler; kendi kızı ile deneyimlerinden yola çıkarak çocuklara ve ebeveynlere faydalı olacak paylaşımlarla, hayata farklı pencereler açmak istiyor. Kitaplara olan sevgisi kızından sonra çocuk edebiyatı ile taçlanınca, okuyup sevdikleri kitapların bazılarını #duruirlankitaplığı hashtagiyle minik okurlarla paylaşıyor.

Kaçırmayın!

Benzer Yazılar