İlham Veren Babalar: Filozof Baba @4kizcocukbuyutenbaba Dr. İbrahim Yıldırım

Herkese merhaba, bu yazımda sizleri, dört ay önce yazmaya başladığım “İlham Veren Babalar” yazılarımın esin kaynağı bir baba ile buluşturmak istiyorum. Sosyal medyada Filozof Baba @4kizcocukbuyutenbaba adıyla tanınan, felsefe doktoru İbrahim Yıldırım.

İlham Veren Filozof Baba 4 Kız Çocuk Büyüten Baba!

Toplumumuzun en çok ihtiyaç duyduğu dönemde, kadına, çocuğa, hayvana, doğaya duyarlı erkeklerin ve babaların olması, umut verici. Bu umuda sahip çıkabilmemiz adına, sosyal medyada böyle babaların görünür olması ise, çok değerli.

Benim İbrahim’le yolumun kesişmesi de sosyal medya sayesinde oldu. Yaptığı paylaşımlarla örnek alınası babalığı dikkatimi çekince, kendi adıma çok şanslı olduğumu düşündüm. Çünkü bizim evimizin babası da aynı şekilde ilgili babalık yapan, cinsiyet ayrımcılığı yapmadan hayatı tüm sorumluluklarıyla paylaşan bir baba. Bunun yanında, sadece kendi ailelerimizde huzurlu ve mutlu bir hayat yaşamak, bana yeterli gelmedi hiçbir zaman. Toplumsal problemleri çözmek istiyorsak, olumsuzu öne çıkarmak yerine olumlu modelleri öne çıkarmalıyız ve bu anlayışı çoğaltmalıyız diye düşünüyorum. Bu düşünceden hareketle; felsefe doktoru olmanın ötesinde “baba” olarak sosyal medyada varlık gösteren İbrahim’in;  @4kizcocukbuyutenbaba adındaki sayfası önemli bir misyon üstleniyor.

Dört Çocuk Bakmak ‘Anne ya da Baba’ Herkesi Zorlayabilir

Bu yazımda ezber bozan bir babanın, sadece babalara değil biz annelere de ilham verecek yolculuğuna yoldaşlık yapacağız:) Kabul etmeliyiz ki, bir çocuk bakımı bile bazen zorlayıcı olabilirken, dört çocuğun bakımı anne veya baba fark etmez herkese zorlayıcı gelebilir. O zaman çayınızı, kahvenizi alın, başlıyoruz @4kizcocukbuyutenbaba İbrahim’i tanımaya!

Kayseri doğumlu İbrahim, ilk ve orta öğrenimini Kayseri’de tamamlarken; 13 yaşında başladığı tiyatro eğitimine ortaöğrenimi süresince Kayseri Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı’nda devam etmiş, bazı televizyon ve radyo kanallarında program yapmış. Sanatı çocukluğundan itibaren hayatının temeline yerleştirmesi, gelecekte onun özel ve derinlikli bir karakterle karşımıza çıkacağının habercisi olmuş sanki.

Ortaokul  yıllarında ilgi duymaya başladığı felsefe okumalarına, Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nü kazanarak üniversitede devam eden İbrahim, aynı dönemde tiyatro eğitimini de sürdürmüş. Ankara Sanat Tiyatrosu’nun sınavlarını kazanıp, daha sonra “Gülüm Pekcan Dans Tiyatrosu” kadrosuna dahil olunca, çocukken olduğu gibi birçok oyunda rol alarak sahneye çıkmaya devam etmiş. Lisans sonunda “İnsan Olma Bilincine Varılmasında Tiyatronun Yeri” başlıklı bir tez yazarak adeta tüm birikimini taçlandırmış. Üstelik tiyatro ile iç içe geçen felsefe eğitimini bölüm birincisi olarak bitirip “İhsan Doğramacı Üstün Başarı Ödülü” alarak tamamlaması, hem ebeveynlere hem gençlere örnek olacak nitelikte. Çünkü toplumumuzda genel bir yargı var. ‘Spor-sanat gibi farklı uğraşları olması, okula giden öğrencinin başarısını düşürür’ inancını değiştiren, bir örnek olmuş bu ödül.

“Sanatta Fayda Kavramı” teziyle  ‘Bilim Uzmanı’ derecesi alırken, “İdealist Estetik ile Pragmatist Estetik Anlayışların Karşılaştırılması” başlıklı teziyle doktor ünvanını alarak eğitimini tamamlamış. Üstelik bu doktora tezi günümüzde, kitap olarak üniversitelerde ‘sanat felsefesi’ derslerinde okutulan yayınlar arasına girmiş ve Dr. İbrahim Yıldırım ‘Türk Felsefe Tarihi’ndeki yerini almış.

Üstün Başarı Ödüllü Bilim Uzmanı, Geleceğin Kadınlarını Büyütüyor!

Ödüllerle taçlanan parlak bir eğitimin ardından, yoğun iş hayatı sırasında yine akademik ve tiyatro çalışmalarına devam ederken, “Üç Kişilik Ölüm Kararı” adlı tiyatro oyununun kitap olarak yayınlandığını biliyor muydunuz? Sanatla var olmak dedikleri bu olsa gerek.

Çalışma hayatına müfettiş olarak devam eden Filozof Baba İbrahim’e çocuklarının bakımında aktif rol alma kararını nasıl aldığını sorduğumda; “Eşim yoğun çalışan bir tıp doktoru, benim de yoğun bir çalışma tempom var. İlk başlarda bakıcı desteği aldık ancak olumsuz deneyimlerimiz oldu. Bu sebeple çocuklarımızın bakımını kimseye emanet etmeden, kendimiz üstlenmeyi uygun bulduk. Toplumdaki genel algının tersine, bizim aile yapımızda ‘erkek dışarıda çalışmalı, kadın evde çocuk bakmalı’ anlayışı yok. Ben çalışma saatlerimi kızlarıma göre düzenledim.” cevabını veriyor.

Modern ebeveynliğin, iş hayatı devam ederken ev ve çocuk ile ilgili her konuda aktif sorumluluk almayı gerektirdiğini söyleyen İbrahim; dört kızının eğitimi ile ilgilenmek, evin temizliği, yemek yapma gibi rutin işlerde de keyifle sorumluluk alıyor.

Sosyal medyada yaklaşık bir yıl önce başlayan ‘Baba Hareketi’nin öncüsü olarak; toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dikkat çeken, kadın cinayetlerinin engellenmesi, kadın ve çocukların her türlü istismarına karşı gelinmesi için önemli çalışmalar yürüten İbrahim diyor ki: “Babaları değişim sürecine dahil etmediğimiz sürece sorunlar çözülmeyecek. Erkekler sadece iş hayatında değil, ev hayatında da aktif olsun. Babalar içinde yaşadığı evin işini neden yapmasın? Neden kendi çocuğuna bakmasın?” .

Kadınların çoğunun şikayeti zaten bu değil mi? Yani eşlerinin evdeki sorumluluğu paylaşmaması. O yüzden İbrahim’in şu sözleri beni çok etkiledi: “Ben eşine yardım eden bir baba değilim, eşi ile iş bölümü yapan ve ortak sorumlulukları paylaşan bir babayım.” .

Sosyal Medyadaki Paylaşımlarda Neden Eşiniz Fazla Yer Almıyor?

Anne-Çocuk Eğitim Vakfı AÇEV’in düzenlediği ‘İlgili Babalık’ çalışmalarına konuşmacı olarak davet edildiğinde vurguladığı bir konu, bazı sorulara cevap olacak nitelikteydi. Kendisine gelen sorulardan öne çıkan “siz bunları yaparken eşiniz nerede?” sorusunun altında, anneler kendilerinden beklenen ‘kutsal annelik görevlerini ihmal mi ediyor yoksa?’ imasının olduğunu düşünerek şu cevabı veriyor: “Baba babalığını yaparken, elbette anne de anneliğini yapıyor. Ancak benim sayfamda ve benzeri baba sayfalarında, ilgili babalık adına sosyal sorumluluk hissederek paylaşımlar yapıyoruz. Bu nedenle ağırlıklı olarak baba ve çocuk ilişkisi temelli paylaşımlar görüyorsunuz. Yani sahada olmayan ya da az olan babaları sahaya çekmek düşüncesiyle hareket ediyoruz.” .

Yeri gelmişken sevgili Filozof Baba İbrahim’e çok sorulan, hatta arkadaşlığımızı bilenlerin bana bile sorduğu soruyu hatırlatıyorum. “Evet bazı takipçilerim özür dileyerek soruyor bazen, ‘eşiniz vefat mı etti, o yüzden mi dört çocuğunuza siz bakıyorsunuz?’ Yine aynı cevaplarla anlatıyorum, neden eşimi fazla göremediklerini” Bir kez de buradan merak edilen bu soruya cevap vermiş olalım. @4kizcocukbuyutenbaba İbrahim’in güzel eşi hayatta ve onlar kendi aile dinamiğine göre düzenledikleri hayatlarında sorumlulukları paylaşmışlar.

Çocukluk Anılarında Baba Figürü

Felsefe temelli yazıları ve “farkındalık sohbetleri” adıyla hazırladığı programlarla, ebeveynlik yolunda bizleri düşünsel yolculuğa çıkaran İbrahim’in yazılarını, sayfası haricinde #4kizcocukbuyutenbabafelsefidüşünceler etiketiyle takip edebilirsiniz.

Geçtiğimiz aylarda “Felsefi Düşünceler” başlıklı yazı dizisinde, ‘çocukluk anılarında baba figürü’ hakkındaki sözleri oldukça düşündürücüydü. “İzlediğim filmlerdeki küçük kapıları aralamak sanat yoluyla öğrenmektir benim için” diyen İbrahim, izlediği bir filmdeki diyalogdan çok etkilenmiş. Filmde söz edildiği gibi, çocukluk anılarında iz bırakacağı çocuklarına, mutlu anılar bırakma sorumluluğunu anlattığı yazı okunmaya değer.

Çocuklarını Sporla, Sanatla, Doğayla Var Eden Bir Filozof Baba

Akademik başarının tek başına mutluluk getirmeyeceği inancıyla; çocuklarını sporla ve sanatsal faaliyetlerle büyüten bir baba modeli görüyoruz. Üstelik dört çocuk olunca bale, piyano, go okulu, modern dans gibi kurslara ayrı ayrı katılımı ve takibi oldukça zorlayıcıyken, mutlulukla çocuklarını destekliyor. Bununla ilgili şu sözleri şikayetçi olmadığını gösteriyor bize: “Yıllardır hafta sonu geç uyanmalarımız, arkadaş buluşmalarımız, uzun kahvaltı keyiflerimiz olmadı. Ama sevdikleri sanatlarla ilgilenen kızlarımı baleden piyanoya, go okuluna her türlü aktiviteye götürüp getirirken onların gelişimine yaptığım katkı ve onların yaşadığı mutluluk her türlü doyumun üzerinde. Onlar yapsın, yaşasın, ben kurslarında ve provalarında beklerim ömrüm yettiğince.” .

Dört Baba Gücündeki Filozof Baba’dan Toplum Gelişimine Katkı

Sadece kendi çocuklarının gelişimine katkı sağlamakla yetinmeyen İbrahim’in ilham veren babalığında beni en çok etkileyen yönü, dört çocuğunun bakımına yetişmek bile zorken toplum gelişimine katkı sağlayacak projeler üretmesi. AÇEV, SİE gibi organizasyonlara destek olması. Ünlü sanatçı Nadide Sultan’ın öncülüğünde başlayan SMA hastalığı ile mücadelede, şiddetsiz toplum için yapılan kampanyalarda ses getiren projeleriyle sosyal sorumluluk bilincini geliştirmesi takdire değer.

Varoluşunu felsefeyle, kitaplarla, sanatla anlamlandıran ve yürüttüğü projelerle ebeveynlik yolculuğumuzda yolumuzu aydınlatan Dr. İbrahim Yıldırım’ı @4kizcocukbuyutenbaba sayfası ile takip edebilirsiniz. Ayrıca her ayın son pazar akşamı, proje ortağı Barış Uyan (@buyanowski) moderatörlüğünde gerçekleşen #farkındalıksohbetleri ni izlemenizi öneririm. Sevgili İbrahim’in akademik kariyerinden aldığı güçle hazırladığı bu programlar, ufuk açıcı etkisiyle izleyenleri zenginleştirecektir.

Son olarak söylemeliyim ki; yaşadığımız zor günlerde mutlu toplum için halen umudumuzu koruyabiliyorsak, yaşadığımız coğrafyada kadın olmanın ve anne olmanın dezavantajlarına rağmen güçlü duruş sergileyebiliyorsak, İbrahim gibi bize güç veren erkekler ve babaların var olmasındandır.

Annelere yardımcı olan değil, hayatın getirdiği sorumlulukları paylaşarak iş bölümü yapan babaların çoğalması umudumla, sevgisi ve ilgisiyle çocuklarına değer katan başka bir babanın, ilham veren öyküsünde buluşmak dileğiyle…

Sevgiler,
Esin İrlan
@40yildabiranneolmak

Esin İrlan
Esin İrlanhttps://kadikoyanneleri.com/category/40-yilda-bir-anne-olmak/
Duru'nun annesi Esin :) Halkla İlişkiler eğitimi ve kurumsal hayattaki iş deneyiminden sonra; içindeki yaratıcılık ve üretme isteğiyle takı tasarımında uzun soluklu bir yola çıktı. Ne istediğini ve ne istemediğini erken yaşlarda keşfederek, hayatının aşkıyla yirmi iki yaşında evlendi. On beş yıldır eşiyle beraber Beşiktaş'ta kendi takı mağazasını işletiyor. Tasarımlarını takı sevdalıları ile buluştururken, takı yapımını öğrenmek isteyenlere özel ders veriyor. Onsekiz yıl anne olmama hakkını kullanarak, kırk yaşında anne oldu. "Kaç yaşında anne olursak olalım, kırk yılda bir anne oluyoruz; keyfini çıkaralım bu yolculuğun" mottosuyla @40yildabiranneolmak sayfasını açtı. Kültür-sanat ağırlıklı etkinlikler; kendi kızı ile deneyimlerinden yola çıkarak çocuklara ve ebeveynlere faydalı olacak paylaşımlarla, hayata farklı pencereler açmak istiyor. Kitaplara olan sevgisi kızından sonra çocuk edebiyatı ile taçlanınca, okuyup sevdikleri kitapların bazılarını #duruirlankitaplığı hashtagiyle minik okurlarla paylaşıyor.

Kaçırmayın!

Benzer Yazılar

6 YORUMLAR

  1. “Toplumsal problemleri çözmek istiyorsak, olumsuzu öne çıkarmak yerine olumlu modelleri öne çıkarmalıyız ve bu anlayışı çoğaltmalıyız.” Umarım bu değerli ve olumlu örnekten hareketle her baba çocuğunun anılarında daha sık yer almaya başlar. Yaşadığı evin sorumluluğunu almak, çocuklarının bakımını yapmak hem çocukların gelişimi açısından oldukça önemlidir hem de ebeveynlikten alınan doyumu arttırır. Bütün bunlar ve daha fazlası adına örnek oluşturduğu için Dr. İbrahim Yıldırım’ı tebrik ediyorum. Bu güzel konuyu işlediği için yazarımızın emeğine sağlık. ????

  2. Gündeme getirdiğiniz farkındalıkları ve yaptığınız projeleri ailecek severek takip ediyoruz. Toplumda herkesin sözde bildiği fakat uygulamaya geldiğinde çoğu kişinin doğru bir şekilde yerine getirmediği ebeveynlik sorumluluklarını ve çocuk gelişimi hakkında yaptığınız çalışmalar için sizi tebrik ediyorum. Bütün anne ve babalara ilham olmasını diliyorum?

  3. Farkındalık programlarınızı zevkle takip ediyorum, gerçekten, seçtiğiniz konular ve konuklarınız çok kaliteli, ebeveyinlik olarak yaptığınız örnek baba, filozof baba, @4kizcocukbüyütenbaba Dr İbrahim Yıldırım’ı farkındalığından dolayı teşekkür ederek?????

  4. Öncelikle bütün içtenliğimle alkışlamak istiyorum??????Dr İbrahim bey i ve yaptığı bu farkındalık projelerini,ama en önemlisi insanın önce kendi sorumluluklarını yerine getirmesi,geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızı,kızlarımızı yetiştirmek onların geleceğin mutlu,öz güvenli bireyleri olarak hayatlarını sürdürmeleri her anne ve babanın asli görevi iken malesef çoğu ebeveyn bunun bilincinde değilken flozof baba İbrahim yıldırım ın bütün babalara ilham olması dilğiyle iyi ki varsınız,teşekkür ederim

  5. Güzel ailenle sağlık ve mutluluklar içinde, Başarıların devamını diler, tebrikleeer ????

Yoruma kapalı.