Sevgili Kadıköy annesi, seninle sana da tanıdık geleceğine inandığım birkaç an paylaşmak istiyorum, bakalım sen de benzer anılara sahip misin?
Sahne 1 – KAPI GİRİŞİ: Çalışan annesin; işten eve gelmişsin, anahtarı portmantodaki yerine bırakayım derken anahtarlığın lego parçalarıyla dolu olduğunu görüyorsun.
Sahne2 – MUTFAK: Evdekiler yemek bekler, yanına da bir havuç salatası iyi gider; peki ama rende nerede? Artık ayaklanan ufaklık cekmeceleri birbirine katmış, peki o da ne? Artık çoktan köfteleri güp güp götüren çocuğunun cam rendesi, artık elinde kaybolan mini mini ilk kaşığı. Asıl rende hariç her şey burda.
Sahne3 – ÇOCUK ODASI: Gece yarısı; ağlayan çocuğunun odasına giriyorsun, manzara fena, bez sızdırmış; ufaklığın pijaması, uyku tulumu ıslanmış. Hızlıca değiştirmek gerek; ama tabii ki çekmecede hangi body’ye pijamaya el atsan elinde kalıyor hepsi küçülmüş; bir hız kafasından geçirdin ama altı bağlanmıyor.
Ve benzer bir sürü sahne, hepsinin ortak noktasında çocuğun hızla büyümesi; ama evin bu hıza yetişmemesi: )
Sürekli yeni kıyafetler alınıyor ama eskileri hala çekmecede olunca doğru kıyafete bir kerede ulaşılamıyor; yemek alışkanlıkları değişiyor ama o minik kaşıklara kimse kıyamıyor; oyuncaklar zaten gezmeye meraklı; bir de onları sığdıracak yer bulamayınca ummadık yerlerde karşımıza çıkıyor.
Peki çocuğa rağmen nasıl minimalist olmalı da evi bir ferahlatmalı?
- Öncelikle düzenli olarak kıyafetleri ayıklayın. Kendinize bir gün belirleyin; her ayın ilk Pazarı mesela; tabii büyük çocuklarda her ay çok sık olabilir, cocugunuzun yaşına göre bu sıklığı ayarlayıp takvime işleyin. Küçülen kıyafetleri kullanılabilirlik durumuna göre ayırıp ihtiyacı olan birine verin ya da 2. için dolap üstüne kaldırın.
- Yine belli bir sıklıkla oyuncakları elden geçirin. Eğer parçası kırık ya da tamir edilemeyecek sekilde bozulmus oyuncaklar varsa eleyin; yaşına uygun olmayanları ayırın.
- Oyuncaklarının hepsini birden çıkarmayın. Bu hem ortalığın daha derli toplu olmasını sağlar hem de daha önemlisi çocuğunuzun bir kaç oyuncakla oynayarak konsantrasyonun artmasını ve yaratıcılığının gelişmesini tetikler.
- Banyo oyuncakları varsa uzun süredir duranları küflenebileceği tehlikesinden dolayı kontrol
- Çocuğunuzun kullandığı şurup, vitamin gibi ilaçların son kullanma tarihlerini kontrol edin; eski ilaçlardan kalma damlalık, plastik kaşıkları vs atın.
- Daha hamilelik döneminizden itibaren bir şekilde bir çok eşantiyon ürün geldiğini tahmin ediyorum. Kullanmadığınız ama aylardır duran eşantiyonlardan kurtulun. Sadece gerçekten kullanacağınız şampuan/ saç kremi/ losyon/ deodorant eşantiyonlarını saklayın.
- Çocuğunuzu da bu derlenip toplanmanın bir parçası yapın. Özellikle akşamları ortalığı toplamak için uyumasını beklemek yerine onunla beraber kaldırmaya çalışın.
- Ve en acı öneri: Her yeni oyuncak geldiğinde “bir oyuncak içeri bir oyuncak dışarı” kuralını uygulayın. Muhtelif oyuncaklara bir sınır koyun. Koyduğunuz sınıra gelince bir kısmını dağıtın. Eğer çocuğunuz için özel bir koleksiyonunuz varsa onlar için belli bir alan oluşturun.
Sizin de bu listeye ekleyecekleriniz varsa aşağıya yorum olarak bulabilirsiniz, biz de seve seve ekleriz.
Son olarak legonun yıllar sonra evde yere dağılan lego parçaları için bulduğu dahiyane çözümü paylaşmadan edemeyeceğiz 🙂 İddiası da şu; Lego Terlikleri: Artık Lego Yığınları Arasında Gönül Rahatlığıyla Yürüyebilirsiniz!
Gerçekten çok faydalı bir paylaşım olmuş. Özellikle evdeki oyuncaklardan şikayet eden, ne yapacağını bilemeyen anneleri okumaları konusunda mutlaka yönlendireceğim.
Gerçekten çok faydalı bir paylaşım olmuş. Özellikle evdeki oyuncaklardan şikayet eden, ne yapacağını bilemeyen anneleri okumaları konusunda mutlaka yönlendireceğim.