Sanatla Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği, Annelerin Bienal Keyfi!

[dropcap]İ[/dropcap]KSV tarafından düzenlenen 16. İstanbul Bienali, “Yedinci Kıta” başlığıyla 14 Eylül’de başladı. 10 Kasım’a kadar ücretsiz olarak gezilebilecek bienal mekanları ise; Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nin Tophane’deki yeni binası, Pera Müzesi ve Büyükada.

16. İstanbul Bienali’nde Pasifik Okyanusu’nun ortasındaki devasa atık yığınından adını alan “Yedinci Kıta”; farklı kültürlerden sanatçıların, farklı şekilde düşünüp ürettikleri eserleri ile gündeme geliyor. Fikrimce çocuklarımızla beraber bienali gezmek, onlara çevreyi koruma konusunda anlattıklarımızın pekişmesini sağlayacaktır. Ayrıca İstanbul Bienali’nin çocuklar açısından; sanatla erken yaşta tanışmaları, müze gezme kültürünü küçük yaşta edinmeleri gibi bir çok olumlu katkıları var:)

[divider]

[foogallery id=”8408″]

[divider]

Bienal süresince çocuklar ve gençler için geliştirici aktiviteler de oluyor. Hatta bebekler bile düşünülmüş 🙂 16.İstanbul Bienali mekanlarından Pera Müzesi’nde İKSV tarafından “Bebekli Sabahlar Turları” gerçekleştiriliyor. 10 Kasım’a kadar her Çarşamba ve Cuma saat 10.00’da düzenlenen turlara; 0-18 ay arasında bebekleri olan ebeveyn ve bakım verenleri, en çok iki kişi olarak bu turlara katılabilir. Ücretsiz gerçekleşen rehberli turlara rezervasyon ve kayıt için, Pera Müzesi ile iletişime geçmeniz gerekmekte.

Ayrıca Pera Öğrenme ekibinin gerçekleştirdiği bienal atölyelerine, bireysel ve okul olarak katılım sağlanabilir. Bu atölyeler hakkında yine Pera Müzesi’nin internet sitesini inceleyerek bilgi sahibi olabilirsiniz.

Biz sanatsever anne-kız olarak şu ana kadar sadece, Tophane’deki yeni binasında MSGSÜ İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ni gezebildik. Orayı bile tamamen gezebildiğimizi söyleyemem. Pera Müzesi’ni uzun kuyrukta çocuklarla bekleyemediğimiz için gezememiştik:( Hepimizin sıklıkla dile getirdiği okul-kurs-ev-iş v.s. yoğunlukları, bizim de gönlümüzce sanat gezileri yapmamızı engelliyor ne yazık ki. Ama 10 Kasım’a kadar vaktimizin olduğunu bilmek, diğer mekanları gezmek için program yapmamıza engel olmadığını hatırlatıyor 🙂

16.İstanbul Bienali’ne paralel gerçekleşen o kadar çok sergi ve etkinlik var ki…Mesela, çocukların ilgisini çekecek bir açık hava yerleştirmesinden bahsetmek isterim. Bienal sanatçılarından Monster Chetwynd’in 16.İstanbul Bienali için özel olarak, oyun alanı formunda ürettiği “Gorgon’un Oyun Alanı” Maçka Sanat Parkı’ nda görülebilir. Benzerlerinden çok farklı kurgulanan bu oyun parkı, bienalin çocuklara armağanı olarak sergi sonrasında da İstanbul’da kalmaya devam edecek.

[divider]

[clickToTweet tweet=”Sanatla Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği, Annelerin Bienal Keyfi!” quote=”Çocuklu ailelere özel bienal duyurusunu sanat sever anne arkadaşlarınızla da paylaşın!” themie=”style3″]

[divider]

Bienal’e paralel düzenlenen etkinliklerinden en çok ilgi gören, Nakkaştepe’ de bulunan Abdülmecid Efendi Köşkü’ ndeki “İçimdeki Çocuk” sergisi. Küçük Prens’in yazarı Antoine de Saint Exupéry ‘nin “Her yetişkin önce çocuktu. Ama pek azı bunu hatırlıyor” sözünü anımsatan sergiyi gezmek için biz sabırsızlanıyoruz. Sizlere de kaçırmamanızı öneririm. Osmanlı İmparatorluğu’ nun son döneminin önemli yapılarından biri olan Abdülmecid Efendi Köşkü, bienal için kapılarını halka açıyor. Bu fırsat değerlendirilmeli diye düşünüyorum.

Ayrıca bienal süresince; Teşvikiye, Tophane, Fındıklı, Cihangir ve Büyükada’da sayısız galeride sergiler-etkinlikler devam ediyor. Sizlere hepsi hakkında bilgi vermek isterdim ama en iyisi siz www.bienal.iksv.org sitesini inceleyip, detaylı bilgileri doğru kaynaktan öğrenin:)

Son olarak, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın çocuklara armağanı kitabı almayı unutmayın. İKSV tarafından hazırlanan kitabın yazarı Yekta Kopan, çizeri Gökçe Akgül. “Bu Dünya Hepimizin” kitabında; Opti ile Pesi adındaki martılar güvercin Greta ile birlikte çocukları, kısa bir bienal turuna çıkarıyor. Opti ile Pesi bienal mekanlarını gezerken insanların çevreyi nasıl kirlettiğini görüp, dünyayı yaşanabilir bir hale getirmek için temizlemeye başlıyorlar. Bu güzel kitabı ücretsiz olarak bienal mekanlarından ve bazı anlaşmalı kitabevlerinden alabilirsiniz. Detaylı bilgi için İKSV ile iletişime geçmenizi öneririm 🙂

Annelik yolculuğumuzu keyifli hale getirecek, başka bir yazıda buluşmak üzere; herkese sanat dolu günler dileğimle:)

Sevgiler,

[author title=”Esin İrlan” image=”https://kadikoyanneleri.com/wp-content/uploads/2019/09/ka_esin_foto.jpg“]Duru‘nun annesi Esin:) Halkla İlişkiler eğitimi ve kurumsal hayattaki iş deneyiminden sonra; içindeki yaratıcılık ve üretme isteğiyle takı tasarımında uzun soluklu bir yola çıktı. Ne istediğini ve ne istemediğini erken yaşlarda keşfederek, hayatının aşkıyla yirmi iki yaşında evlendi. Onbeş yıldır eşiyle beraber Beşiktaş’ta kendi takı mağazasını işletiyor. Tasarımlarını takı sevdalıları ile buluştururken, takı yapımını öğrenmek isteyenlere özel ders veriyor. Onsekiz yıl anne olmama hakkını kullanarak, kırk yaşında anne oldu. “Kaç yaşında anne olursak olalım, kırk yılda bir anne oluyoruz; keyfini çıkaralım bu yolculuğun” mottosuyla @40yildabiranneolmak sayfasını açtı. Kültür-sanat ağırlıklı etkinlikler; kendi kızı ile deneyimlerinden yola çıkarak çocuklara ve ebeveynlere faydalı olacak paylaşımlarla, hayata farklı pencereler açmak istiyor. Kitaplara olan sevgisi kızından sonra çocuk edebiyatı ile taçlanınca, okuyup sevdikleri kitapların bazılarını #duruirlankitaplığı hashtagiyle minik okurlarla paylaşıyor.[/author]

Esin İrlan
Esin İrlanhttps://kadikoyanneleri.com/category/40-yilda-bir-anne-olmak/
Duru'nun annesi Esin :) Halkla İlişkiler eğitimi ve kurumsal hayattaki iş deneyiminden sonra; içindeki yaratıcılık ve üretme isteğiyle takı tasarımında uzun soluklu bir yola çıktı. Ne istediğini ve ne istemediğini erken yaşlarda keşfederek, hayatının aşkıyla yirmi iki yaşında evlendi. On beş yıldır eşiyle beraber Beşiktaş'ta kendi takı mağazasını işletiyor. Tasarımlarını takı sevdalıları ile buluştururken, takı yapımını öğrenmek isteyenlere özel ders veriyor. Onsekiz yıl anne olmama hakkını kullanarak, kırk yaşında anne oldu. "Kaç yaşında anne olursak olalım, kırk yılda bir anne oluyoruz; keyfini çıkaralım bu yolculuğun" mottosuyla @40yildabiranneolmak sayfasını açtı. Kültür-sanat ağırlıklı etkinlikler; kendi kızı ile deneyimlerinden yola çıkarak çocuklara ve ebeveynlere faydalı olacak paylaşımlarla, hayata farklı pencereler açmak istiyor. Kitaplara olan sevgisi kızından sonra çocuk edebiyatı ile taçlanınca, okuyup sevdikleri kitapların bazılarını #duruirlankitaplığı hashtagiyle minik okurlarla paylaşıyor.

Kaçırmayın!

Benzer Yazılar