Sevgili kitapsever Kadıköy Anneleri;
“İlk Kitaplığım” köşemiz ile hem Kadıköy Bebekleri & Çocukları’na birbirinden değerli çocuk edebiyatı önerilerinde bulunuyor, hem de her mevsim “Küçük Kitap Kurtları” buluşmaları düzenleyerek arayı sıcak tutuyoruz. Peki neden hep bebekler ve çocuklar? Bu oluşum asıl annelerin paylaşması için kuruldu. O halde daha önce “Kitap” köşesi için başlattığımız bölümün adını “Kitap Kafe” olarak güncelliyor ve size bu köşe üzerinden çok tatlı sürprizlerimizin olacağının müjdesini veriyoruz. Köşemizde ışık hızıyla kitap okuyan Elanur Us Sarı‘nın birbirinden eğlenceli kitap önerisi yazılarını okuyacağız. Sevgili Elanur ile yüz yüze ilk kez tatlı kızı Feride’nin 1 yaş doğum gününde tanıştık. Daha sonra pek çok etkinliğimize katılarak bizi yalnız bırakmadı. Hatta “Kadıköy Anneleri-Migros TV” kategorisi için kızı Feride, ve kedileriyle birlikte şahane videolar çektik. Eğer henüz izlemediyseniz, şu videoları izlemenizi şiddetle öneririz:Bebeğinizi Büyütürken Evcil Hayvanların Bakımı, Bebekler İçin Pratik Konserve Yapımı, Kefir Nasıl Mayalanır? Bölüm 1 –2, Kefir Peyniri Nasıl Yapılır?, BLW Yöntemini Uygulamanın Püf Noktaları, BLW Yöntemi İle Ek Gıdaya Geçiş Süreci, Kırk Uçurması Yaptınız mı?, Çalışan Anne Mi Ev Hanımı Anne Mi? Aşı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?, İnek Sütü Mü Keçi Sütü Mü?, Anne-Babanın Görev Dağılımı Bölüm 1–2, Bebeğinizle Ne Gibi Oyunlar Oynuyorsunuz Bölüm 1–2, Bebeklerin Uyku Düzeni Bölüm 1–2, Bebek Beslenmesi Nasıl Olmalıdır Bölüm 1–2.
Şimdi de yazılarıyla tamamen aileden biri! Hem eğlenceli, hem kaliteli, hem destekçi, hem güler yüzlü Elanurcuğumuza bol şans ve tabi tüm kitapsever Kadıköy Anneleri’ne de şimdiden iyi okumalar! Bu kitapları iyi takip edin, sonra sizi sınava tabi tutacağız 🙂 İşte o zaman da neden “Kafe” ekini koyduğumuzu anlayacaksınız. Her 3 ayda bir (çocuksuz) gerçekleştireceğimiz “Anne Kitap Kurtları Buluşuyor” gecelerimizde, önerdiği kitaplardan birisini hep birlikte okuyup, yorumlayacağız. Buluşmalarımızı özellikle kitap-kafe mekanlarında yapmayı tercih ediyor olacağız. Bu gecelerle ilgili paydaşlık yapmak isteyenler bizimle iletişime geçebilirler: bilgi@kadikoyanneleri.com
[divider]
Ben de bulamıyordum, ta ki kızım iki yaşına geldiğinde – yani geçen yaz- tatilde kuzenimden okumak için kitabını ödünç isteyene kadar. Kitabı bir çırpıda okuyunca bir tane daha okumak istedim, sonra başka bir tane derken bir baktım akşamları televizyon kapanmış, ben her fırsat bulduğumda okuyorum. Benim gibi okumak isteyen ama çocuk bakmaktan kendisine zaman yaratamayan annelere beğendiğim kitapları paylaşarak ilham vermek ve sizin de önerilerinizi almak istiyorum bu sayfalarda. Biz okuyalım ki bizi gözlemleyerek davranış geliştiren çocuklarımız da okuma eğiliminde olsun. Annesi, babası okumayan bir çocuğun “Haydi yavrum oku.” diyerek okumayı seveceğini düşünmüyorum. Ben de kitap okuma sevdasını çok okuyan babamdan aldım. Çocukken her pazar sabahı babam ve kardeşimle Kadıköy’deki gazete satıcılarına gidip o hafta çıkacak çizgi roman kitabını büyük hevesle alırdık.
İlk kitap önerim, geçen haftalarda okuduğum, Jack London’ın başeseri sayılabilecek kitabı Martin Eden. Bir insanın var olmaya çalışırken yok olmasının yürek burkan hikayesi :/ Kitap hakkında söylemek istediklerim çok, hissettiklerim o kadar yoğun ki toparlayamıyorum, okuyanlar anlayacaktır beni 🙂 Biraz konusundan bahsedecek olursak; Martin, zaman zaman denizlerde çalışan, sonra o para bitene kadar yatan vasıfsız işçi bir gençtir. Üst tabakadan bir kıza aşık olur ve aşkına ulaşmak için kendini geliştirmeye karar verir. Bunun için insanüstü bir azimle okumaya, bilgi sahibi olmaya ardından yazmaya, para kazanmak için çılgın gibi çalışmaya başlar. Artık uyumak onun için vakit kaybıdır, günde beş saat uykuyla yetinir. Sanırım Martin Eden azmin, dürüstlüğün timsali olsa gerek. Bilgi sahibi olmaya başladıkça gözünde büyüttüğü insanlar küçülür. İnsanların üne ve paraya verdiği önem yüzünden yaşadıkları çok etkileyicidir. Benim gibi bu zamana kadar okumayan varsa şiddetle tavsiyemdir.
Kitaptan bir alıntı da yapalım:
“Hayat iyi değildi, nahoş, acı bir tat bırakıyordu ağzında. Onu korkutan da buydu. Yaşamı özlemeyen bir yaşam, bitmeye yüz tutmuş demekti.”
Hepinize kendinize ve okumaya ayıracak bol zaman dilerim 🙂 Siz de bu kitabı okuduysanız, yazının altına yorumlarınızı bekliyorum!
Yazarı: Jack London
Yayın Evi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 472
