2015’in En Çok Okunan 10 Yazısı

Yeni yılda yeni kararlar alınır, biz de dönüp bugüne kadar sizlerle neler paylaşmışız bir göz atalım istedik. Tamamen sosyal sorumluluk bilinciyle, “Çocuklu yolcuların önce kendi, sonra çocuklarının maskelerini takmaları gerekmektedir” tadında “Mutlu anne, mutlu bebek” mottosundan hareketle Kadıköy’deki Bebek ve Çocuk Dostu Mekanları derledik paylaştık. Çeşitli ürün, fotoğraf, atölye, oyun grubu, yoga, danışmanlık hizmeti veren yerler ve markalardan sizlere özel indirimler sağladık. Ocak’ta birinci yılını dolduracak İlk Kitaplığım köşemizle küçük kitap kurtlarına ulaştık. Sadece ücretsiz olacak şekilde eğitimler ve buluşmalar düzenledik. Tüm bu emeklerimizin karşılığını da yine sizlerin desteğiyle çok tatmin edici bir şekilde aldık. 13. Altın Örümcek Web Ödülleri’nde, 37 kategoride, 300’den fazla finalist arasından “Topluluk/Sosyal İletişim”, “Eğitim” ve “Blog” kategorilerinde finale kaldık. 11 – 27 Mart 2015 tarihleri arasında, 18 binin üzerinde SMS katılımı ile gerçekleştirilen Halk Oylaması sonucunda, Eğitim kategorisinde Kadıköy Anneleri olarak Halkın Favorisi seçildik! Üşenmeyip bize sms ile oy gönderen ve yanımızda olan herkese bir kez daha sevgilerimizi gönderiyoruz!

Gelelim bu yazının asıl konusuna. Yeniden hatırlamak isteyen ve hiç okumamış olanlara gelsin; Kadıköy Anneleri gururla sunar, işte 2015 yılında en çok okunan 10 yazımız:

[dropcap]10[/dropcap]

RöportajHafize Güner: Hikâye Anlatıcısı, Tiyatro ve Dans Pedagogu Nazlı Çevik Azazi ile Masal Anlatıcılığı Üzerine

ka-180615-1-660x330

“Bilgisini saklamadan, kimseye tepeden bakmadan sunan, kalbini gerçekten öğrenmeye açmış, masalların gizemli dünyasına yürekten inanmış cesur bir kadın o. Cesur olmasını sadece yüreğinin sesini dinleyip aldığı veterinerlik eğitimi bir kenara bırakıp neredeyse hiç Almanca bilmezken kendini Berlin Güzel Sanatlar Akademisine kabul ettirmiş olmasına bağlamıyorum…”

[dropcap]9[/dropcap]

Annelik: Tuba Şamlı Atilla: Bırak Evi Bok Götürsün!” ya da “Aslan Yattığı Yerden Belli Olur”

ka-180315-1-660x330

“8 Mart Dünya Kadınlar Günü benim için tam bir koşturmaca ile geçti. Emeğin ve emekçinin günü ise o günün hakkını verdim yani. “Neden kadınlar günü var da erkekler günü yok, niye sadece bir gün kutlanır ki?” diye düşünürken facebook ve instagrama kadınların kadınlar günü “durumları-yorumları” düşmeye başladı. Sorun yoktu bir köşe yazısının başlığını ve devamını okuyana kadar. “Bırak evi bok götürsün!”. 8 Mart gününden beri ben bu yazıya taktım arkadaş…”

[dropcap]8[/dropcap]

Annelik: Hale Acun Aydın: Yeni Başlayanlar için “Instagram Anaları”

ka-2810-instagram

“Annelikle yolu kesişmiş yeni neslin eninde sonunda tanışacağı bir kitle var; internetteki anneler. Aslına bakarsanız eskiden internet anneleri cok klasikti.Bol bol çocuk fotoğrafı, hatta çocuk icin hazırlanan aktiviteler, e bir de yemek tarifleri bu sitelerin olmazsa olmazıydı. Ama şimdi, oyun biraz değişti. Peki kimi anne kalabalığında takip etmeli?”

[dropcap]7[/dropcap]

Doğum Hikayesi: Zeynep Özdamar: “Benim Doğum Hikayem

ka-18-05-2015-dogum

“Hayatımın geri kalanında unutmayacağım ve hiç atlatamayacağım dev bir hayal kırıklığım ve eksiklik hissim oldu. Üzerinden iki yıldan fazla zaman geçti, hala kendimi avutacak bahane uyduramıyorum-ki bu konularda çok başarılıyımdır. “Sağol doktor hanım, eline sağlık, benim gibi çok hamile var mı acaba doğumunun içine ettiğin? Bir gün başına daha büyüğü gelsin!” demekle yetiniyorum. “

[dropcap]6[/dropcap]

Annelik: PsychiatristMOM: Televizyon ve Tabletin Bana ve Çocuğuma Faydaları

ka-160715-1-660x330

“3 ya da 6 yaşındaki çocukların internet bağımlısı olabileceğine dair ortalık yıkılıyo be kızlar. Bu çocuklar TV izledikleri için konuşamayabilirler ya da el becerileri gelişmeyip burunlarını bile karıştıramayabilirler ve o haraket de sağ beynin bilmemne bölgesine denk geldiği için büyüdüklerinde üzgün birinin üzgün mutlu birininse mutlu olduğunu anlayamayabilirlermiş. Seni çılgın hadi oradaaaan! Haa tabi çocukları TV karşısına bağlıyorsanız o ayrı.”

[dropcap]5[/dropcap]

Annelik: Tuba Şamlı Atilla: “Bir Bulgur Pilavı Hikayesi”

ka-010315-1-660x330

“12 aylıkken ilk kimlik ispatı direnişiyle karşılaştık; yemek yemeyi reddetme. Oğlanın ağzı mühürlendi sanki.Hokus pokuslar, leğende gezen balıklar, fermuarlar, düğmeler, enteresan ne varsa mama sandalyesindeydi yeter ki 1 kaşık daha yesin derdindeydik. Oğlum 18 aylıkken 2. Direniş denilen “TT (trouble two)” kapıyı çalmaya başladı. Ağız yine mühürlendi. Herşeye itiraz tavandı zaten. Oysa ki bir kaç aydır düzelmişti herşey…”

[dropcap]4[/dropcap]

Annelik: Aslı Altınok Erdal: “Lohusa Cinleri”

ka-29-06-2015-03
“Lohusanın mezarı kırk gün açık kalır.”. “Lohusa hep ötelere açık bir kapının önünde durur.”, “Lohusanın bir ayağı mezardadır.”, Lohusanın kırk basması, al basması, al karısı gibi psişik etkilere yani halk diliyle cinlere, nazara vs. maruz kalması… Şüphesiz büyüklerimiz post-natal depresyon hakkında bizden çok daha fazla şey biliyorlarmış. Baktığınızda, bu kadınlar daha geleneksel yaşayan insanlar, bizden belki daha eğitimsizler, koşulları daha sınırlı vs. Onlar için o kadar doğal ki post-natal depresyon; ama buna “Lohusa Cinleri” diyorlarmış mesela.”

[dropcap]3[/dropcap]

Bebek Dostu Tarifler: Deniz Gözler Özenç: Muzlu Pankek

ka-050215-1-660x330

“Pinterest’in türlü köşelerinde, sadece bebekler için değil, aynı zamanda bizler için de “çok sağlıklı” bir pankek tarifi dolaşıyor. Vejetaryenler, veganlar aman pek bir methediyor. (Beni bilen bilir, kendi blogumda “yaramaz” yemeklerin sağlıklı versiyonlarını paylaştığım bir Sağlıklı Alternatifler bölümüm var, bu tarife de uzun zamandır göz koymuş, yapmayı bekliyordum.)”

[dropcap]2[/dropcap]

Annelik: Tuba Şamlı Atilla: “2 Yaş Sendromu Mu Bakış Açısı Mı?

ka-190515-1-660x330

“Daha önce bahsetmiştim, biz bu iki yaş sendromunu 18 aylıkken  yaşamaya başladık. Zor anlar yaşamıyor muyuz, tabii ki yaşıyoruz, sesimiz kararmıyor mu tabii ki kararıyor, ceza ve ödülle değil, irade ve ikna ile, “sonsuz sabır / sonsuz sevgi “ denklemini hatırlayarak, birbirimize hatırlatarak yürümeye çalışıyoruz. Her gün yeni bir şeyler öğrenerek… Çünkü aslında oğlumun bizden değil, bizim ondan hayatı yeniden öğrendiğimize inanıyoruz.”

[dropcap]1[/dropcap]

Annelik: Aslı Altınok Erdal:“Anne Savaşları”nda Yeni Trend: Montessori

ka-080215-1-660x330

“Farklı tercihler, anneler arasında bir ön yargıya, “En iyisini ben bilirim” hissine ve bir çeşit yarışa dönüşebiliyor demiştik “Anne Savaşlarına Geçit Yok!” yazımızda. Montessori akımını benimsemeyen, bununla ilgili en az 3-5 gruba üye olmayan ve uygulamayan anneleri neredeyse aforoz ediyorlar! Adeta bir dinmişçesine, bu işin “misyonerleri” olmuş anneler, bizim gibi “normal” anneleri fütursuzca yargılayabiliyor. Yapmayın yahu, bu kadar da mahalle baskısı olmaz ki!”

Yanımızda olan, mutluluğumuzu paylaşan, kendisini Kadıköy Annesi hisseden herkese sevgiler, saygılar, öpücükler, alkışlar, yılın son gününden herkese mutlu seneler!

Aslı Altınok Erdal
Aslı Altınok Erdalhttps://kadikoyanneleri.com
1982 Çan/Çanakkale doğumlu Aslı, 2004 yılında Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun oldu. 2004-2006 yılları arasında Chicago, ABD’da Au Pair olarak çalışırken College of Dupage’te İşletme ve Uluslararası İlişkiler dersleri aldı.2007 yılından bu yana çalıştığı Uluslararası Fuarcılık sektörü PR&Marketing ve Proje Müdürlüğü görevi ile Uzak Doğu’dan Kuzey Afrika’ya, Orta Doğu’dan Slav Bölgesine, Avrupa’dan Körfez Bölgesine 20’den fazla ülke, 40’tan fazla dünya şehrine seyahat etti.Temmuz 2012’de 3 yıllık hayat arkadaşı Koray’la evlendi. 13 Ocak 2014’te oğlu Rüzgar’ın hayatına girmesiyle birlikte, ikamet ettiği Kadıköy’de, kendisi gibi hayattan zevk almayı bilen annelerin bir araya gelip deneyimlerini paylaştığı Kadıköy Anneleri'ni kurdu. 1 Haziran 2014‘ten bu yana sosyal medya hesapları aracılığıyla geniş bir kitleye ulaşan ve 13. Altın Örümcek Web Ödülleri’nde Eğitim kategorisinde Halkın Favorisi seçilen Kadıköy Anneleri'nde, onlarca annenin katkıda bulunduğu yazılarına yer vermekte.Oğlu 7 aylık olduğunda tam zamanlı çalışma hayatına geri döndü. Halen fuarcılık, Kadıköy Anneleri, sosyal ve aile hayatı dörtgeninde var olma telaşını sürdüyor.

Kaçırmayın!

Benzer Yazılar